Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5267 Esas 2019/1552 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5267
Karar No: 2019/1552
Karar Tarihi: 18.02.2019

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5267 Esas 2019/1552 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu kapsamında mahkumiyet hükmü verilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2011 tarihli kararı uyarınca, dava zamanaşımı hesaplanırken itirazın kabul edildiği tarihten sonraki sürelerin de dikkate alınması gerektiği belirtilmiş ve bu çerçevede sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler onanmıştır. Ancak sonradan yapılan incelemeler sonucunda, suç tarihi ile dava zamanaşımı süresinin hesaplanması yanlış yapılmıştır. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuş ve dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle kamu davası düşürülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddelerine göre, sanık \"memurun zincirleme şekilde sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahteciliğine iştirak” suçunu işlemiştir. Suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nin 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık dava zamanaşımı süresi, durma süreleri de dikkate alındığında, 31.07.1998'den temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleşmiştir
11. Ceza Dairesi         2018/5267 E.  ,  2019/1552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2011 tarihli 2011/6-94 Esas ve 2011/133 Karar sayılı kararı uyarınca; mahkûmiyete ilişkin hükmün Özel Daire tarafından onandığı tarih ile bu karara yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nca kabul edildiği tarih arasında geçen sürenin dava zamanaşımının hesaplanmasında göz önünde bulundurulmaması gerektiğinin kabulü zorunludur. Ancak itirazın kabulü üzerine dosyanın derdest hale gelmesi nedeniyle yargılamaya devam edildiğinde, Özel Daire tarafından itirazın kabulü tarihinden itibaren geçerli olmak üzere süre işlemeye devam edeceğinden dava zamanaşımının buna göre hesaplanması gerektiği nazara alınarak; sanık hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına ilişkin Dairemizin 21.09.2011 tarihli 2011/3420 Esas ve 2011/20143 Karar sayılı ile 27.03.2013 tarihli 2012/25093 Esas ve 2013/5022 Karar sayılı kararlarından sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.04.2016 tarihli ve 2016/58222 sayılı itirazı sonrası Dairemizin 15.06.2016 tarihli 2016/7929 Esas ve 2016/5534 Karar sayılı kararıyla bahse konu “onama” kararlarının kaldırılması ile sanık hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin bozulmasına karar verildiği tarihe kadar dava zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "memurun zincirleme şekilde sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli resmi belgede sahteciliğine iştirak” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nin 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık dava zamanaşımı süresinin, durma süreleri de dikkate alındığında, 31.07.1998 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 18.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.