Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2020/5073
Karar No: 2021/1499
Karar Tarihi: 22.03.2021

Danıştay 12. Daire 2020/5073 Esas 2021/1499 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5073
Karar No : 2021/1499

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Başkanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri, ...

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Demre ilçesi, ...Kız Kur'an Kursu'nda sözleşmeli Kur'an Kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin ...tarih ve E: ...sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı işleminin iptali ile yoksun kalınan mali haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E: ..., K: ...sayılı kararıyla; dava dosyası ve soruşturma raporunda yer alan davacı beyanları, tanık ifadeleri ile diğer bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının resmi olarak evli bir şahısla imam nikahı kıyarak birliktelik yaşadığı, davacıya ifa ettiği görev bakımından gerek İslam dininin öngördüğü emir ve yasaklara, gerekse toplumun örf ve adetleri ile genel ahlak kurallarına uygun bir yaşam sürdürerek çevresine örnek olma görevinin yüklendiği, buna karşın davacı ile ... isimli şahsın aralarında dini nikah yapmak suretiyle kurdukları birlikteliğin İslam törelerinde kabul gören ortak bir aile yaşantısı tarzında değil, belli aralıklarla ve farklı amaçlarla sürdürüldüğü, bununla birlikte İslâm törelerine uygunluğundan söz edilemeyecek olan bu tutum ve davranışlarının davacının çevresi tarafından da bilinir hale geldiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacının yürüttüğü kamu hizmetinin niteliği de göz önüne alındığında, isnat edilen fiili işlediğinin sübuta erdiği ve sabit olan bu fiilin Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen ortak nitelik koşulunun kaybedilmesi sonucunu doğurduğu anlaşıldığından, davacının hizmet sözleşmesinin feshedilerek görevine son verilmesine ilişkin aykırılık bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı tarafından işlem nedeniyle uğranıldığı iddia olunan mali ve özlük hak kayıplarının iadesi talebinin ise yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : M.Ö.'nün resmi nikahlı eşi ile boşanma davasının soruşturma aşamasında derdest olduğu ve M.Ö. ile 23/06/2018 tarihinde şahitler huzurunda imam nikahı ile evlendiği ve bir çocuklarının olduğu, gayri ahlaki bir durum bulunmadığı, dini kaidelere göre evli oldukları, soruşturmanın duyum ve yönlendirme üzerine yürütüldüğü, iddiaların iftiradan öteye geçemediği, M.Ö.'nün de görevine son verildiği, M.Ö.'nün açtığı davada iptal kararı verildiği, fakat kendisinin açtığı davada davanın reddine karar verildiği, bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olduğu, tüm bu nedenlerle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının sabit olan eylemleri nedeniyle usulüne uygun olarak görevine son verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Antalya ili, Demre İlçesi Müftülüğü'nde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan M.Ö.'nün, aynı ilçede ...Kız Kuran Kursunda 4/B sözleşmeli Kuran Kursu öğreticisi olarak görev yapan davacının ikamet ettiği lojmana uygunsuz vakitlerde girip çıktığı, söz konusu durumun halk tarafından görüldüğü ve adı geçenlerin bu suretle gayrı ahlaki tutum ve davranışlar sergiledikleri nedeniyle davacı ve M.Ö. hakkında soruşturma başlatılmıştır.
Soruşturma sonucunda düzenlenen ...tarih ve ...sayılı soruşturma raporunda özetle; davacının, aynı ilçede görev yapan ve resmen bir başkasıyla evli olan M.Ö. ile Demre'de kaldığı, kursun lojmanında, Antalya'da bir otelde ve Konya'daki evlerinde değişik zamanlarda nikahsız bir şekilde cinsel birliktelik kurmak suretiyle gayrı ahlaki davranışlarda bulunduğu sabit olduğundan bahisle idari yönden, davacının İslam dinince kesin olarak yasaklanmış olan ve İslam törelerine açıkça aykırılık teşkil eden eylemiyle göreve atanma şartları içerisinde yer alan ve Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ortak nitelik şartını kaybetmesi sebebiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca sözleşmesinin feshedilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Soruşturma raporundaki teklif doğrultusunda, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun ...tarih ve ...sayılı kararı ile sözleşmesinin feshedilerek Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevinin sona erdirilmesinin uygun olacağına karar verilmesi üzerine, 04/04/2019 tarih ve E:...sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Olur'u ile 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi uyarınca davacının sözleşmesi feshedilerek görevine son verilmiştir.
Bunun üzerine davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan mali haklar yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenerek dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Dava şartları" başlıklı 114. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde, "Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması" dava şartları arasında sayılmış; "Dava şartlarının incelenmesi" başlıklı 115. maddesinde, "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder."; "Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi" başlıklı 294. maddesinin birinci fıkrasında, "Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihaî kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihaî karar, hükümdür."; "Kesin hüküm" başlıklı 303. maddesinde ise, "Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir." kurallarına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dilekçesinde davacının da belirttiği gibi; görevine son verilmesine ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ...tarih ve E:...sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle .... İdare Mahkemesi'nde iptal davası açılmış olup, davacının davadan feragat etmesi nedeniyle .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla "feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığından söz konusu karar kesinleşmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, hem görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açtığını, hem de Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvuru yaptığını, Kamu Denetçiliği Kurumunca iptal davasının derdest olması nedeniyle başvurusu hakkında inceleme yapılamayacağının belirtilmesi üzerine davasından feragat ettiğini, davasından feragat etmesine rağmen Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından 09/05/2019 tarihinde başvurunun incelenmemesine karar verildiğini, bu karar sonrasında görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle 10/06/2019 tarihinde yeniden işbu davayı açmak zorunda kaldığını ifade etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda "kesin hüküm" müessesesi düzenlenmemiş, anılan Kanun'un 31. maddesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulan konular arasında bu müesseseye yer verilmiş ise de, uyuşmazlığın esasını hükme bağlayan nihaî yargı kararlarının, kimse tarafından değiştirilememesini ve daha sonra açılan dava bakımından bağlayıcı olmasını; diğer bir anlatımla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bir daha dava konusu edilememesini ifade eden ve hukuki istikrar ve güvenliği sağlama amacı taşıyan kesin hüküm müessesesinin idari yargı düzenindeki yargılamalarda da dikkate alınması gerekmektedir.
Buna göre, bir kararın maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşıması hâlinde; tarafları, sebebi ve konusu aynı olan yeni bir dava açılması hukuken mümkün bulunmamaktadır.
İşbu davadaki uyuşmazlığın, davanın tarafları, konusu ve sebepleri bakımından, .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına konu uyuşmazlıkla aynı olduğu anlaşılmış olup, hakkında kesin hüküm bulunan uyuşmazlığa ilişkin işbu davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle esastan inceleme yapılarak sonuçlandırılması olanağının bulunmadığı görülmüştür.
Bu durumda; tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ve aynı hukuki çekişmeyi içeren, temyizen incelenmekte olan işbu davadaki istem hakkında, daha önce verilmiş kesin hüküm nedeniyle davanın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığından, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince verilen ...tarihli ve E:..., K:...sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu gerekçe değiştirerek onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi