15. Ceza Dairesi 2019/11334 E. , 2020/503 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık, açığa imzanın kötüye kullanılması, resmi belgede sahtecilik, bedelsiz kalmış senedi kullanmak ve tefecilik suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... haklarında yürütülen soruşturma evresi sonunda...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/04/2019 tarihli ve 2019/13460 soruşturma, 2019/18043 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin merci...5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/05/2019 tarihli ve 2019/2645 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 24/09/2019 gün ve 94660652-105-01-11012-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/10/2019 gün ve 2019/95020 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki tarafından eşi olan ..."e teminat olarak verilen dört adet senedin, eşinin arkadaşı olan ... alacaklı gösterilmek suretiyle üç adet 150.000,00 ve bir adet 130.000,00 Türk lirası olarak düzenlendiğinin ve müşteki aleyhine icra takibine başlanmak suretiyle şüphelilerin üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia olunduğu olayda; her ne kadar şüpheli ..."in ifadesinde eşi olan müştekinin arkadaşı olan ...dan borç para aldığını ve karşılığında söz konusu senetleri verdiğini savunmuş ise de; öncelikle şüphelilerden ..."in ve ..."in şüpheli olarak ifadeleri alınıp,...6. İcra Müdürlüğünün 2019/1945 esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelenip, bono asıllarının temini ile takibe konu senetler üzerindeki yazıların müştekinin veya şüphelilerin eli ürünü olup olmadığı ve sonradan yazılıp yazılmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği ve bu nedenle gözetilmeden, eksik soruşturma sonunda kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği cihetle, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şüphelilerden ..."nin boşanma aşamasında olduğu müşteki aleyhine, diğer şüpheliler ile iştirak halinde ya tamamen sahte imza atarak ya da sadece imzalı halde ele geçirdikleri (müşteki tarafından ev kredisi nedeniyle şüpheli eşe teminat olarak verildiği belirtilen) senetlerin üst kısmını müştekinin aleyhine doldurtarak icra takibi başlattıkları iddia edilen olayda; müştekinin senetlerde belirtildiği gibi kesinlikle şüphelilerden ...a borçlu olmadığını hiç bir alışverişinin olmadığını savunması ve açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun tamamen boş bir kağıda atılan imzalı kağıdın doldurulması ile oluşabileceği de nazara alınarak, öncelikle senetlerin denetime imkan verecek şekilde dosya içine alınması, icra dosyasının getirtilmesi, imza ve yazıların aidiyetlerinin ve kim tarafından ne şekilde atıldığının tespiti için şüphelilerin ve müştekinin imza yazı örneklerinin alınması ve akabinde bilirkişiden rapor alınması, bonoya konu borcun dayanağının ve ne amaçla nasıl verildiğinin araştırılarak şüphelilerin suç işleme kastının tartışılmasından sonra hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden...5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21/05/2019 tarihli ve 2019/2645 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 20/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.