7. Ceza Dairesi 2021/922 E. , 2021/5740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
İTİRAZ EDEN : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin 02.05.2016 tarih ve 2014/28302 Esas, 2016/6693 Karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 28/01/2021 tarih ve KD-2020/113709 Karar Düzeltme sayılı yazısı ile " Sanığın eylemlerinin suç yeri, suç konusu ve suçun işleniş biçimi hususları birlikte değerlendirilip, düzenlenen iddianame ile hukuki kesinti oluşacağı ve bundan sonraki eylemlerin ayrı bir suç teşkil edeceği, sanığın eylemlerinin aynı suç işleme kararı icrası kapsamında kalıp kalmadığı ve TCK"nın 43/1 maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi bakımından, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/187 Esas sayılı dosyasının getirtilip incelenmesi, gerektiğinde dosyaların birleştirilerek zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, kesinleşmiş cezası bulunmakta ise bu cezadan mahsubuna karar verilmesi " gerekçesiyle itirazda bulunulduğu anlaşılmakla;
Yapılan yeniden inceleme sonucunda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz nedenleri yerinde görüldüğünden, 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 308/3. maddesi gözetilerek, itirazın kabulüne,
Dairemizin 02.05.2016 tarih ve 2014/28302 Esas, 2016/6693 Karar sayılı kararının kaldırılması ile yeniden yapılan incelemede;
1)Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığıneylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 29/01/2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 16/03/2012 olduğu,UYAP"ta yapılan kontrolde halen ... Bölge Adliye Mahkemesi 5.Ceza Dairesinin 2019/1109 E. sayılı dosyasında istinaf incelemesinde bulunan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/187 E-2018/729 K. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihlerinin 25/11/2011, 04/12/2011, 16/12/2011, 12/01/2012, 19/02/2012, 19/02/2012, 24/02/2012 ve iddianame düzenleme tarihinin ise 18/05/2012 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, anılan dosyaların incelenip, gerektiğinde birleştirilerek, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 5015 sayılı Yasanın Ek 5/1. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/11 ve 3/12. maddeleri kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/11 ve 3/12. maddeleri ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili hükümleri (5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddesi) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.