Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8687 Esas 2019/1549 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8687
Karar No: 2019/1549
Karar Tarihi: 18.02.2019

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8687 Esas 2019/1549 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Vergi Usul Kanunu'na muhalefet suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Temyizde sanığın avukatı feragat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, sanığın sahte fatura düzenlemek suçunu işlediğini kabul etmiştir. Ancak, belirli hususlar açıklığa kavuşturulmadığı için hüküm bozulmuştur. İlk olarak, faturaların yazı ve imzalarının sanığın eli ürünü olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Ayrıca, sanığın yurt dışında olup olmadığı, faturaları kullanan diğer mükelleflerin kimlikleri ve adresleri gibi detaylar da araştırılmalıdır. Mahkeme kararı TCK'nin 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı nedeniyle yeniden değerlendirilmelidir. Kanunlar: Vergi Usul Kanunu, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, 5320 sayılı Yasa.
11. Ceza Dairesi         2016/8687 E.  ,  2019/1549 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Katılan vekilinin 29.05.2014 havale tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettiği anlaşılmakla, sanığın temyiz talebine hasren yapılan incelemede;
    1-Sanığın “2012 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanık ...‘ın savunmasında, 2012 yılı içerisinde ... ve ... isimli kişilerle işyeri açtıklarını, daha sonra çalışmak üzere Irak‘a gittiğini, bu süreçte de ... ‘e vekalet verdiğini beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, Konya 10. Noterliği‘nde verildiği bildirilen vekaletnamenin gerçekliği ile sanığın yurtdışına giriş-çıkış tarihlerinin araştırılmamış, suça konu faturalar üzerindeki yazı ve imzalar yönünden herhangi bir inceleme yapılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanık tarafından düzenlendiği iddia olunan fatura asılları temin edilerek üzerlerindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının belirlenmesi halinde; bahse konu vekaletnamenin Konya 10. Noterliği‘nden sorulması, sanığın yurt-dışı giriş çıkış tarihleri ile faturaların düzenlendiği tarihlerde yurt dışında olup olmadığının belirlenmesi, sanığın savunmasında ismi geçen ... ile suça konu faturaları kullanan mükelleflerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespitiyle duruşmaya celp edilmeleri, CMK‘nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak sanığın savunması doğrultusunda tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması ile faturaları kullanan mükelleflerden suça konu faturaları kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları hususlarının ayrıntılı olarak sorulmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
    2-Kabule göre de; TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.