Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3738 Esas 2020/3319 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3738
Karar No: 2020/3319
Karar Tarihi: 10.06.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3738 Esas 2020/3319 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının kiracı olduğu işyerinde yangın çıktığını ve sigortalısına ait dükkanlarda hasar oluştuğunu, toplam 32,531,80 TL ödeme yaptıklarını ve hasarın sebebiyet veren davalıdan faiz oranı üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, dava konusu olan hasar sebebiyle ödenen tazminat bedeli rücuen tahsili talebine ilişkin olduğundan, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davaların sulh hukuk mahkemelerinde görülebildiğini belirtmiş ve davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiğini vurgulamıştır. Bu sebeple, davanın HMK 114/1-c.maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: \"6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu\"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü: “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu daval
17. Hukuk Dairesi         2019/3738 E.  ,  2020/3319 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili dava dilekçesinde: 31/01/2014 tarihinde gece 01.30 sıralarında meydana gelen yangın nedeniyle davalının kiracı olduğu dükkanda yangın çıkarak şirketlerinin sigortalısına ait dükkanlarda hasar oluştuğunu, yangın nedeniyle toplam 32,531,80 TL ödeme yaptıklarını, alacağın ticari müddette olması nedeniyle zarara sebebiyet veren davalıdan kısa vadeli avanslar için uygulanan faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava işyeri sigortası poliçesi kapsamındaki işyerinde meydana gelen hasar sebebi ile dava dışı sigortalısına ödenen tazminat bedelinin rücuen tahsili talebine ilişkindir.
    Davacı, sigorta şirketi olup davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, davalı ile davacının sigortalısı arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 4/(1-a) hükmü:“Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve
    2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir.
    Davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yürürlük tarihinden sonra 26.08.2014 tarihinde açılmış olmasına ve yukarıda belirtilen yasa hükmüne göre kira ilişkisine dayalı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olmasına ve mahkemenin gerekçesinde kira sözleşmesinin değerlendirilmesine göre mahkemece, davanın HMK 114/1-c.maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.