Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4062
Karar No: 2022/3145
Karar Tarihi: 31.03.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4062 Esas 2022/3145 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/4062 E.  ,  2022/3145 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... ili ... ilçesinde 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 3573 parsel sayılı 401,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 2 katlı betonarme ve arsa vasfıyla ... oğlu ... adına tespit edilmiştir..
    Davacı ... vekili dava konusu taşınmaz üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebine dayalı olarak taşınmaz edinim şartları oluşmadığını, taşınmazın imar ihya ile kazanılamayacağı halde kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespitinin yapılmış olduğunu iddia ederek taşınmazın kadastro tespitinin iptaline ve Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebi esastan reddedilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın konumu itibariyle elektrik yol ve benzeri belediye hizmetlerinden yararlanmakta olduğu gerekçesiyle arsa vasfında olduğu kabul edilerek davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin ekonomik amaca uygun tarımsal faaliyet şeklinde olmasının gerekmediği, davacının taşınmaz üzerinde tespit tarihinden önce 20 yıl süreyle ev inşa etmek suretiyle malik sıfatıyla zilyedlikleri bulunduğu belirtilerek taşınmazın içinde bulunan ve krokide (A) ile gösterilen kısmın yol olarak gösterilmesine, (B) ile gösterilen kısmın ise davalı adına tespit ve tesciline ilişkin hüküm kurulmuş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Şöyle ki; 4721 sayılı TMK'nin 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde, orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki tescil harici taşınmazlardan imar-ihya edilerek dava tarihine kadar 20 yıl süreyle çekişmesiz ve aralıksız olarak zilyet edilenlerin zilyetleri adına tescil edilebileceği hüküm altına alınmıştır. Terk edilmiş dere yatakları, taşlık gibi taşınmazlar, ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilebilirken; ham toprak, hali arazi, köy boşluğu gibi basit ameliye ile zilyet edilebilecek yerler ise, aynı Kanun'un 14. maddesi gereğince iktisap edilebilir. Şu halde, iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi bakımından taşınmazın evveliyatının imar - ihyaya muhtaç yerlerden mi, yoksa imar ihya gerektirmeyen yerlerden mi olduğunun belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki, çekişmeli taşınmazlar yörede 1980 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında tescil harici bırakılmalarına karşın hangi nedenle tescil harici bırakıldıkları, paftasında ne olarak işaret edildikleri hususu sorulup saptanılmadığı gibi, taşınmazların evveliyatında niteliklerinin ne olduğu, bir diğer ifade ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadıkları mahalli bilirkişi ve tanıklardan da sorulup belirlenmemiş, diğer yandan fen bilirkişi raporunda, taşınmazların "kayalık" olarak tapulama harici bırakıldıklarından söz edilmesine karşın, bu gibi yerlerin kazanılması için imar - ihya edilmelerine müteakip, ekonomik amacına uygun olarak 20 yıl süre ile zilyet edilmeleri gerektiği hususu üzerinde durulup, bu çerçevede değerlendirme yapılmamıştır.
    Taşınmazların evveliyatı imar - ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde, bu gibi yerlerde ev (ya da depo, garaj vs) yapmanın imar ihya olarak değerlendirilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, ev (ya da depo, garaj vs) yapma tarihinden evvel imar ihya suretiyle iktisap koşullarının gerçekleşmesi gerekeceğinden, hava fotoğraflarının imar ihya yönünden değerlendirilmesi istenmemiştir. Öte yandan taşınmazlara komşu parsel tutanak ve dayanakları ile dava konusu olmaları halinde ise dava dosyaları getirtilerek bu dosyalardan da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazların 1980 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanılmalı; taşınmazlara komşu parsellerin tutanak ve varsa dayanağı belgeler ile dava konusu olmaları halinde ise dava dosyaları ilgili yerlerden getirtilmeli; ayrıca taşınmazların yerleşim alanı içerisinde kaldıklarının anlaşılması nedeni ile imar planı kapsamında kalıp kalmadıkları, kalıyorlarsa imar planı kapsamına alınma ve planın onaylanma tarihi ilgili yerlerden sorularak belirlenmeli ve imar planının çekişmeli taşınmazlara ilişkin kısmının onaylı bir örneği temin edilmeli; öte yandan çekişmeli taşınmazlara ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden yada taşınmazların tespit tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında kalmaları halinde imar planının onay/kesinleşme tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere ve taşınmazlar imar ihyaya muhtaç yerlerden ise gerekli tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında oluşacak çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve varsa dayanak kayıtları ile denetlenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden, gerek dosya kapsamında bulunan gerekse de getirtilecek olan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yaptırılmak suretiyle, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, evveliyatı itibari ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadıklarını, imar ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde hangi tarihte imar ihyaya başlandığı ve tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak hangi tarihten beri hangi tasarruflarla zilyet edildiğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, ağaçların hangi tarih itibariyle yaşının tespit edildiği açıkça belirtir rapor düzenlettirilmeli, bilirkişiden dava konusu taşınmazların konumunun hava ve uydu fotoğrafları üzerinde gösterilmesi ve yukarıda değinilen çelişkilerin üzerinde önemle durulması istenilmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, taşınmazların toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların evveliyatı itibari ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve rapor içeriğinde taşınmazların üzerinde bulunan ağaçların (bağların) cins, yaş ve dağılımlarının belirtilmesi istenilmeli; fen bilirkişisinden ise, keşfi izlemeye ve bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı harita ve rapor düzenlettirilmeli; taşınmazların evveliyatı itibari ile imar ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde sadece ev (garaj, depo vb. ...) yapma şeklinde gerçekleşen bir kullanımın imar-ihya ve ekonomik amaca uygun bir zilyetlik olarak değerlendirilemeyeceği göz önünde bulundurulmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 16.12.2019 tarihli ve 2019/66 Esas, 2019/59 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi