Esas No: 2021/3199
Karar No: 2022/3143
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3199 Esas 2022/3143 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/3199 E. , 2022/3143 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede tesis kadastro çalışmalarının hangi tarihte yapıldığının ve taşınmazlann hangi vasıfla tespit harici bırakıldığının tespit edilmesi, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ile varsa tespite dayanak belgeler ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örneklerinin Tapu Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazlann tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yaran bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıklan, jeolog bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, teknik bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılması; keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazlann öncesinin ne olduğu, kim tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazlarda imar-ihya işleminin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğunun bilirkişi ve tanık beyanlan ile denetlenmesi; yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmesi; tespite aykın sonuçlara ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek aykınlıkların giderilmesine çalışılması; yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmesi; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili rapor alınması; ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihleri bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların sınırlarıı ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınması; jeolog bilirkişisinden dava konusu taşınmazların sınırında dere bulunduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının ... veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanamadığını, halen aktif dere yatağında kalıp katmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanaklan münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlan yerinde görülmemiştir.
2. Dava konusu 108 ada 5, 6, 8 sayılı parsellerle ilgili temyiz itirazlarına gelince; Kural olarak Mahkemenin, Yargıtayın bozma ilamına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Diğer taraftan Yerel Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar; “usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma ilamındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir (09.05.1960 tarihli, 21/9 sayılı YİBK).
Usuli kazanılmış hak ilkesi, kamu düzeniyle ilgilidir ve davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada Mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtayın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma ilamına uyan Yerel Mahkeme, artık temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve Mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
Somut olayda, Mahkemece ilk kararda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 04.06.2015 tarihli ek rapor ve krokisinde 108 ada 5 parselin 5-D ile gösterilen 126,59 m2'lik, 108 ada 6 parselin 6-D ile gösterilen 193,05 m2'lik, 108 ada 8 numaralı parselin 8-D ile gösterilen 123,19 m2'lik, bölümlerinin dere terki olarak tescil harici bırakılmasına, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 04.06.2015 tarihli ek rapor ve krokisinde 108 ada 5 parselin 5-A harfi ile gösterilen 404,56 m2'lik bölümünün 108 ada 5 parsel adı altında ve yüz ölçümünün de 404,56 m2'ye tenzili ile ve avlulu kargır ev vasfı ile tespit gibi tam hisse olarak ... ... oğlu 1956 doğumlu ... T.C. Kimlik numaralı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 04.06.2015 tarihli ek rapor ve krokisinde 108 ada 6 parselin 6-A harfi ile gösterilen 1.821,12 m2'lik bölümünün 108 ada 6 parsel adı altında ve yüz ölçümünün de 1.821,12 m2'ye tenzili ile tespit gibi avlulu kargır ev vasfı ile tam hisse olarak ... ... oğlu 1952 doğumlu ... T.C. Kimlik numaralı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 04.06.2015 tarihli ek rapor ve krokisinde 108 ada 8 parselin 8-A harfi ile gösterilen 172,04 m2'lik ve 8-B ile gösterilen 82,81 m2'lik bölümlerinden 8-A ile gösterilen 172,04 m2'lik bölümünün 108 ada 8 numaralı parsel olarak ve tarla vasfıyla, 8-B İle gösterilen 82,81 m2'lik bölümünün de aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ve tarla vasfıyla tespit gibi 2 hisseye itibar edilerek birerden iki hissesinin Tahsin oğlu 1973 doğumlu ... T.C. Kimlik numaralı ... ve Tahsin oğlu 1980 doğumlu ... T.C. Kimlik numaralı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm yalnızca davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, usuli kazanılmış hakka riayet edilmeyerek davacı Hazinenin açtığı 108 ada, 5, 6, 8, parsellere yönelik davaların reddine karar verilmiştir.
Hal böyle olunca; dava konusu 108 ada 5, 6, 8 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili temyiz itirazları yönünden davalılar lehine kazanma koşullarının oluştuğu anlaşıldığı gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin önceki kararında 108 ada 5, 6, 8 parsel sayılı taşınmazlar hakkında alınan ilişkin fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 04.06.2015 tarihli ek rapor ve krokisine göre 5A, 5D, 6A, 6B, 6D, 8A, 8B, 8D şeklinde krokide belirlenen miktarlarda gözetilerek hüküm kurulduğu bunlardan 5D 126,59 m2, 6D 193,05 m2, 8D 123, 19 m2 miktardaki bölümlerin dere yatağı olarak tescil harici bırakıldığı ve bu kısımların temyiz edilmediği ve böylelikle davalılar aleyhine ve davacı ... lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu açıktır.
Bu durumda Mahkemece, usuli kazanılmış hak gözetilerek, 5D, 6D, 8D bölümlerinin dere yatağı olarak tescil harici bırakılmasına, 5A, 6A, 6B, 8A, 8B bölümleriyle ilgili davacı Hazinenin davasının reddine ve 6B, 8B bölümleri yönünden aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle mahkeme kararında yazılı gerçek kişi lehine kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Hazinenin sair temyiz itirazlarının reddine; HUMK'un 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 31.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.