Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2838
Karar No: 2020/5483
Karar Tarihi: 28.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/2838 Esas 2020/5483 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın maliki olduğu 400 parsel sayılı taşınmazda kayısı ağacı dikildiği, bu ağaçların dedesi tarafından dikildiği iddia edilerek davacı tarafından el atıya karşı dava açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın kabulüne karar vererek müdahalenin men'ine karar vermiştir. Ancak davalı tarafın temyizi üzerine dosya Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne gelmiştir. Yargıtay, dava dışı paydaşların davaya katılmadan yıkım kararı verilemeyeceğini belirterek kararı bozmuştur. Ayrıca dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin hatalı yapıldığından bahisle açılan bir davanın sonucu beklenmesi gerektiğini belirten HMK madde 165'e göre kararın bekletilmesine hükmedilmiştir. Kararda HMK madde 165 hakkında bilgi verilerek açıklamalar yapılmıştır. Kararda ayrıca dava dışı paydaşların davaya katılmadan yıkım kararı verilemeyeceği gibi kanun maddeleri de açıklayıcı bir şekilde belirtilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2020/2838 E.  ,  2020/5483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2012 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i ve kal, karşı dava temliken tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine ve asli müdahale davasının açılmamış sayılmasına dair verilen 20.06.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava ise temliken tescil istemlerine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 398 parsel sayılı taşınmazın doğu tarafındaki tahminen 8-10 dönümlük kısma davalı tarafından kayısı ağacı dikilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, vaki el atmanın önlenmesi ve kayısı ağaçlarının sökülmesi suretiyle kal"ini istemiştir.
    Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde, kayısı ağacı bulunan kısmın kendilerine ait 400 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunduğunu, kayısı ağaçlarının yaklaşık 20 yıl önce dedesi tarafından iyiniyetli olarak dikildiğini belirterek, davanın reddini; kayısı ağaçlarının bulunduğu kısmın davacının taşınmazı sınırları içerisinde kaldığının anlaşılması halinde taşınmazın değerinin ağaçların değerinden daha az olduğundan davacı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Asli müdahiller ..., ..., ... ve ... ile ... vekili, davaya konu ağaçların bulunduğu taşınmazın ve ağaçların kendilerine ve diğer ortaklara ait olduğunu, kayısı ağaçlarının bulunduğu kısmın davacının taşınmazı sınırları içerisinde kaldığının anlaşılması halinde taşınmazın değerinin ağaçların değerinden daha az olduğundan davacı adına olan tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, karşı davanın ve asli müdahillerin davasının reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacı vekili ve asli müdahiller tarafından temyizi üzerine Dairemizin 29.05.2018 tarihli 2015/15922 Esas, 2018/4215 Karar sayılı ilamıyla; ".... Elatmanın önlenmesi ve yıkım talepli asıl dava bakımından, davalının paydaşı olduğu 400 parsel sayılı taşınmazın diğer paydaşlarından ..., ..., ... ve ... ile ..., kayısı ağaçlarının kayıt maliki dedeleri tarafından dikildiğinden kendilerinin de hakları olduğunu belirterek karşı dava bakımından müdahil olmuşlardır. Yıkım, dava dışı paydaşların hakkını da etkileyeceğinden, dava dışı paydaşların davaya katılımları sağlanmadan aleyhlerine sonuç doğuracak şekilde yıkım kararı verilemez. Esasen kurulan hükmün dava dışı paydaşlar bakımından infaz olanağından da söz edilemez. O halde mahkemece, 400 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek davalı dışındaki paydaşlarının, ölü olmaları halinde ise yasal mirasçılarının davada yer almaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl dava yönünden davanın kabulüne ... ili, ... ilçesi , ... Köyünde bulunan davacıya ait 103 ada 48 numaralı parsele, (eski 398 numaralı parsel) 103 ada 50 numaralı parsel (eski 400 numaralı parsel) malikleri tarafından fen bilirkişi raporunda belirtilen 7.788,49 metrekarelik kısma ağaç dikmek suretiyle yapılan müdahalenin men"ine, bu kısım üzerindeki ağaçların kal"ine, Fen bilirkişisi... tarafından düzenlenmiş 28/10/2014 tarihli krokili raporun kararın eki sayılmasına, karşı dava yönünden karşı davacı ... tarafından temliken tescil talebi ile açılan davanın reddine, asli müdahiller ..., ... ve ... tarafından açılan davaların açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı - karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
    HMK"nın 165. maddesine göre bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına kadar yargılama bekletilebilir. Davalı - karşı davacı tarafından dava konusu 103 ada 50 parsel (eski 400 parsel) sayılı taşınmazın kadastro tespitinin hatalı yapıldığından bahisle kaydın düzeltilmesi istemi ile ... Kadastro Mahkemesinin 2018/80 Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın reddine dair kararın istinaf aşamasında bulunduğu kararın kesinleşmediği görülmüştür.
    Bu nedenle; görülmekte olan ... Kadastro Mahkemesinin 2018/80 Esas numaralı dava dosyası sonucu verilecek karar eldeki davada elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin hükmü değiştirebileceğinden HMK"nın 165. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
    Öte yandan davacı-karşı davalı tarafından elatmanın önlenmesi yanında kal isteminde de bulunulduğundan 103 ada 50 parsel (eski 400 parsel) maliklerinin tümüne husumet yöneltilmesi gerekirken Dairemizin 29.05.2018 tarihli 2015/15922 Esas, 2018/4215 Karar sayılı ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gereğinin yerine getirilmemiş olması da doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı - karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi