Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15113
Karar No: 2017/340
Karar Tarihi: 17.01.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/15113 Esas 2017/340 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/15113 E.  ,  2017/340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti, Tazminat

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar Hacer, Şükrü, Naciye, Şükran, Mustafa, Rahime vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    KARAR

    Dava, iddianın ileri sürülüş biçimine göre; ... ada... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 adet daire ile davanın açıldığı tarihte derdest olan muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin başka bir dava dosyasının davacı aleyhine sonuçlanarak paylı mülkiyete dönüşmesi halinde 87 ada 83 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatın 1/3"ünün davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti, bu istemin yerinde görülmemesi durumunda 10.000 TL tazminatın davalılardan tahsili isteğine ilişkin olup, davacı tarafça 03.09.2012 tarihinde sunulan ıslah dilekçesi ile terditli talep olan tazminata ilişkin miktar 14.204,00 TL"ye yükseltilmiştir.
    Davalılar vekilince, davanın reddine karar verilmesi savunulmuştur.
    Mahkemece davanın kabulü ile 14.204,00 TL tazminatın davalılardan tahsiline, ...ada ...parsel üzerindeki 2 adet dairenin tamamının ve aynı ada ...parsel üzerindeki 2 katlı kargir yapının 1/3"ünün davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-) Dava konusu ... ada ... parsel üzerindeki muhdesata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur(4721 s.lı TMK 684/1 m). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup(TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması(6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir(HMK 114/1-h, 115 m.)
    Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    Somut olaya gelince; dava konusu ... ada ... parsel hakkında derdest bir ortaklığın giderilmesi davası mevcut olmadığından, bu parsel üzerindeki muhdesatın tespiti istemi yönünden davacının hukuki yararı mevcut değildir. Mahkemece, anılan taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti talebi yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    3-) Dava konusu 87 ada 95 parsel üzerindeki 2 adet dairenin aidiyetinin tespitine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkelere göre, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre 87 ada 95 parsel üzerindeki 2 adet dairenin davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece anılan muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi isabetsizdir.
    4-) Tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafın dava dilekçesinde muhdesatın tespiti isteğinin reddedilmesi durumunda 10.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsili talebinde bulunduğu, taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda hukukçu bilirkişi tarafından düzenlenen 04.04.2012 tarihli raporda 87 ada 30 ve aynı ada 95 parsel sayılı taşınmazlar için talep edilebilecek alacak miktarının 14.204,00 TL olduğunun bildirilmesi üzerine 03.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı tarafından tazminat talebinin 14.204,00 TL"ye yükseltilerek bu miktar üzerinden harcın tamamlandığı görüldüğünden davacının isteğinin, muhdesatın tespiti talebinin reddi halinde 87 ada 30 ve 95 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tazminat talebi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece dava ve ıslah dilekçeleri ile az yukarıda belirtilen hukukçu bilirkişi raporu gözönünde bulundurularak sadece 87 ada 30 parsel yönünden tazminata hükmedilmesi gerekirken, hakkında kabul kararı verilen 87 ada 95 parsel için de tazminata hükmedilmek suretiyle fazla miktarda alacağa hükmedilmiş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (2), (3), (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 bayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan gerekçelerle REDDİNE, taraflarca HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere iadesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi