14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/13682 Karar No: 2013/515 Karar Tarihi: 17.01.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13682 Esas 2013/515 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/13682 E. , 2013/515 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.04.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 260 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, murisinin “... " şeklinde yazılan kimlik bilgilerinin “... ve ... kızı 1869 doğumlu..." olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece,aynı isimde iki kişi daha bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, davacı, murisine ait taşınmazların tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydıyla uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Bu tür davalarda mülkiyet aktarımına neden olmamak için kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Dava konusu 260 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak, dosyada bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinde “... " isimli iki kişinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydında yazılı olan malik ismi ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişilerin bulunduğu ve dava tarihinden önce öldükleri tespit edildiğine göre; tespit edilen bu kişilerin mirasçılarının taşınmaz hakkında mülkiyet iddiası bulunup bulunmadığının araştırılması için mirasçılarının adresinin tespiti ile mahkemeye çağrılarak taşınmaz üzerinde bir hak iddialarının bulunup bulunmadığı sorularak beyanları alınmalıdır. Bu kişilerin taşınmazda mülkiyet iddiaları olması halinde çekişmenin esası tapu iptali ve tescil davası ile çözülebileceğinden davanın reddine karar verilmelidir. Böyle bir iddiaları bulunmadığı takdirde hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Mahkemece bu incelemeler yapılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olamadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 17.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.