Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9834
Karar No: 2021/10894
Karar Tarihi: 23.09.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9834 Esas 2021/10894 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/9834 E.  ,  2021/10894 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi


    Dava, davacının Kurum tarafından kesilen yetim aylığının yeniden bağlanması ve Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine, karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince verilen kararın davacı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1) DAVACININ İSTEMİ :
    Dava, davacının Kurum işleminin iptali ile davacının davalı Kurum tarafından kesilen yetim aylığının yeniden bağlanması ve geçmişe dönük olarak hak ettiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte yetim aylığı ödenmesi gerektiğinin, Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
    2) DAVALILARIN CEVABI :
    Davalı ... tarafından Kurum işleminin yerinde olduğu özetle belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    3) MAHKEME KARARI
    A) İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
    İlk Derece Mahkemesince “davanın kabulüne,” karar verilmiştir.
    B) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
    Bölge Adliye Mahkemesince “5510 sayılı Yasanın 34. maddesinin 1.fıkrasında "18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanlara ölüm aylığı bağlanacağı" hükmünün düzenlendiği, 35.maddesinde ise "hak sahiplerine bağlanan aylıkların 34. maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesileceği" nin belirtildiği, davacının orta öğretimi bitirdiği 12.06.2015 tarihinde 19 yaş civarında olması nedeniyle aylığının kesilmesi gerektiği halde davacıya ödeme yapılmaya devam edildiği, davacının da orta öğretimden mezun olduğuna dair kuruma her hangi bir beyanda bulunmadığı, kurum işleminde bir hata bulunmamasına rağmen mahkemece davacının eğitim hayatının kesintisiz devam ettiği yönündeki kabulünün yerinde olmadığı, yapılması gerekenin liseden mezun olunması ile birlikte kuruma bildirim yapılarak aylığın kesilmesini, üniversite eğitimi başladığında ise yeniden bildirim yapılarak takip eden ay itibariyle yeniden bağlanılmasını sağlamaktan ibaret olduğu, bildirim ve yeniden müracaat bulunmaksızın aylığın devam edemeyeceği, davalı Kurumun istinaf itirazlarının yerinde olduğu” belirtilerek “davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine,” şeklinde yeni bir karar verilmiştir.
    4) TEMYİZ TALEBİ :
    Davacı asil tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile lise öğreniminin de, yüksek öğreniminin de aksamadığı, kesintisiz eğitime devam ettiği, yetim aylığının kesilmesini gerektiren hiçbir olumsuz durumunun bulunmadığı özet olarak belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    5) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
    07/11/1982 tarihli ve 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanun önünde eşitlik" 10. maddesinde "Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinde; “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek Türkiye’nin taraf olduğu 1 No.lu Protokol’ün 2. maddesinde ise “Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz." hükmüne yer verilmiştir.
    5510 sayılı Kanunun 01/10/2008 günü yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34 maddesi ile “Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
    a) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.)  Dul eşine % 50"si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75"i,
    b) (Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
    1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
    2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
    3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25"i,
    c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50"si,
    d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25"i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25"i oranında aylık bağlanır.
    Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların,  bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz.
    Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır.
    Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.” düzenlemesine yer verilmişken aynı Kanunun “Hak sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması” başlığını taşıyan 35. maddesinde ise, “Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar;
    a) Sigortalının ölüm tarihini,
    b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi, takip eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan aylıklar 34 üncü maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
    Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı sayılmaları, bağlanan aylıkların kesilmesini gerektirmez.
    Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde, 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır.
    Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan, sonradan Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında kaybederek malûl olduğu anlaşılanlara, 34 üncü maddede belirtilen şartları taşımaları halinde, malûllük durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor tarihini takip eden ay başından itibaren, 94 üncü madde hükmü saklı kalmak kaydıyla aylık bağlanır.
    Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı tarihe kadar geçen süre için 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılmak suretiyle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Ayrıca açıklanması gerekmektedir ki hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “hukuk güvenliği” ilkesidir. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Hukuk devletinde kanun metinlerinin ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. “Belirlilik” ilkesine göre ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. (Anayasa Mahkemesinin 17/04/2008 günlü, E.2005/5, K.2008/93 sayılı kararı, 18/06/2013 günlü, E.2012/157, K.2013/79 sayılı kararı )
    Eldeki dosya kapsamında; 06/01/1997 doğum tarihli davacıya, 4/a sigortalısı iken 17/06/2013 tarihinde vefat eden babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı, davacının 12/06/2015 tarihinde liseden mezun olup 27/07/2015 tarihinde yükseköğrenime öğrencilik kaydını yaptırdığı, Kurum tarafından “12/06/2015 tarihinde davacının öğrencilik hakkının bitmesine rağmen Kuruma bildirimde bulunmayarak aylığını almaya devam ettiği”nden bahisle aylığının kesildiği, 06/02/2017 tarihli işlem ile 23/06/2015-22/01/2017 tarihleri arasında yersiz ödemeden dolayı 5510 sayılı Yasanın 96/1-a maddesi uyarınca 15.636,22 TL ve 1.812,18 TL borç tahakkuk ettirildiği ve 22/05/2017 tarihli işlem ile bu tutarın davacıdan talep olunduğu, davacının öğrencilik belgesini ibraz etmek suretiyle Kuruma 29/05/2017 tarihinde itirazda bulunduğu, Kurum tarafından “18 yaşından sonra erkek çocuklarının aylık alma şartının öğrenci olma ve çalışmama şartlarına bağlı olup öğrencilik vasfının yitirildiği tarihi takip eden ödeme döneminde aylığın kesileceği, yeniden şartların oluşması halinde talep üzerine tekrar bağlanacağı, Kurum işleminde hata bulunmadığı” hususlarının davacıya bildirildiği, eldeki davanın ise 22/09/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, hukuki uyuşmazlık Kurumun iptal işlemine esas alınan 5510 sayılı Yasa 34 ve 35.madde hükümlerine dayanmakla, ölüm aylığı hak sahiplerinin yüksek öğrenime devam etmesi halinde Kuruma bildirim yükümlülüklerinin bulunduğuna ilişkin madde metninde herhangi bir ibare yer almamaktadır. Hal böyle olunca davacının liseden yükseköğrenime, kesintisiz olarak devam eden eğitim durumu dikkate alındığında davalı Kurum tarafından davacıya bağlanan ölüm aylığının kesilmesi işlemi hukuka aykırı olup İlk Derece Mahkemesince verilen “davanın kabulü” kararı yerinde olup bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince “davanın reddine,” şeklinde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK"nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi