Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/4748 Esas 2019/3016 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı taraf, davalıya ait işyerinde hemşire olarak çalıştığını iş akdinin haksız feshedildiğini, emir ve talimatı altında çalıştığı başhemşirenin kendisine hakaret ettiğini, küfürlü konuştuğunu, "angus musun" dediğini, aynı zamanda işyerinde doktor olarak çalışan eşiyle kendisi arasında bir şeyler olduğunu ima ederek rencide ettiğini ve işten ayrılması yönünde baskı yaptığını, 12.05.2014 tarihinde kendisine "terbiyesiz defol git işyerimden" diyerek kovduğunu iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı taraf, davacının belirsiz alacak davası ve kısmi dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, 12.05.2014 tarihinden sonra işe devam etmemesi nedeniyle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere, kanunî gerektirici sebeplerde ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem ve ihbar tazminatı alıp alamayacağı uyuşmazlık konusudur.
Davacı, dava dilekçesinde 12.05.2014 tarihinde başhemşire tarafından hakaret edilerek işten kovulduğunu iddia etmiştir. Davalı ise işçi devamsızlık yaptığı için iş akdini haklı olarak feshettiğini savunmuştur. ..."ın feshe ilişkin görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı anlaşılmıştır Davalı tanıklarınca ise hasta dosyasının bankoda kalıp yerine kaldırılmaması üzerine başhemşirenin dosyanın niye burda durduğunu, işlerini düzgün yapmaları gerektiğini hemşirelere söylediğini, davacının üzerine alınarak neden bana söylüyorsun dediğini, başhemşirenin kendisine söylemediğini beyanı üzerine davacının sandalyeden kalkıp sandalyeyi ittirerek yeter artık bana iki yıldır ettiğiniz diye söyleyip ağlayarak gitmek istediğini söylediğini, idarecilerle görüşmeden gidemeyeceği söylenmesine rağmen çekip gittiğini beyan etmişlerdir. Davacının kovulduğunu iddia ettiği olayın iddia edilen şekilde gerçekleşmediği, yani davacının hakaret edilerek işten kovulduğunu veya işverence kendisine işten ayrılması için baskı yapıldığını ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Davalı işveren ise davacının işi bırakıp gittiği günlere dair devamsızlık tutanakları tutarak iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirttiğinden, davacının kendisinin işten ayrıldığı tanıkların beyanlarıyla sabit olduğundan kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.