Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu, aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı, senedin teminat amaçlı verildiğini, kambiyo senedi vasfının bulunmadığını, bu nedenle takibin iptalini talep etmiştir. Alacaklı vekilinin cevap dilekçesiyle takipten vazgeçtiğini bildirmesi üzerine, mahkemece, konusuz kalan davanın reddine, ödeme emrinin iptaline, yargı giderleri ile alacaklı lehine hükmedilen 350.00 YTL vekalet ücretinden borçlunun sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Borçlunun yasal süresi içerisinde takibe itiraz etmesinden sonra, alacaklının icra takibinden vazgeçmesi (feragat etmesi) icra mahkemesinin borçlunun lehine icra inkar tazminatı, yargı gideri ve vekalet ücreti verilmesi talebinin incelenmesine engel teşkil etmez. (HGK’nın 16.10.1996 tarih,1996/1601-711, HGK 21.03.2001 tarih, 2001/266 sayılı kararı)
Alacaklının takipten vazgeçmesi nedeniyle şikayet konusuz kaldığından mahkemece bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Bu durumda borçlunun tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri konusunda mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olduğu gibi, davanın açılmasında borçlunun bir kusuru bulunmadığı halde aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/09/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.