14. Hukuk Dairesi 2020/2938 E. , 2020/5477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar- karşı davalılar vekili tarafından, davalılar- karşı davacılar aleyhine 21/08/1998 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil (ıslah ile temliken tescil), karşı davada müdahalenin men"i ve kal talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 14/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar- karşı davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine, 19.6.2006 tarihli ıslah dilekçesindeki istem ise Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir.
Davacı - karşı davalılar vekilleri, davalılardan ..."ın hak sahibi olduğu 1099 parsel sayılı taşınmazdaki 123 metrekarelik yerini 08.12.1989 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davacıların murisi ..."e satmayı vaat ettiğini, bedelin ödendiğini, yerin teslim edildiğini, dava konusu yerde davacıların murisinin bina inşa ettiğini, sonrasında yapılan imar uygulaması ile davacıların binasının bulunduğu yerin davalı ... adına tapuda 294 ada 1 parsel olarak tescil edildiğini, ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini, 19.06.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile binanın iyiniyetle yapıldığını, muhik bir tazminat karşılığı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
Davalılardan ... vekili, davalı satış vaadinde bulunan ..."ın dava konusu taşınmaz ile ilgisinin bulunmadığını, 18.09.1978 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinde satış vaadinde bulunan davalı ..."ın 1976 tarihinden önce dava konusu taşınmazdaki payını satmış olduğunu, satış vaadinde bulunduğu 1978 tarihinde dava konusu taşınmaz ile ilgisinin kalmadığını, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1976/407 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında taşınmazın ifraz edildiğini, dava konusu 294 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... adına tescil edildiğini, çaplı taşınmazda iyiniyet olmayacağını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı dava ile elatmanın önlenmesi ve kal talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, satış vaadi borçlusu taşınmazda malik olmadığından asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile yapıya davacının haksız elatmasının önlenmesine dair verilen kararın bir kısım davacılar - karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.12.2007 tarih, 2007/14672 Esas 2007/15553 Karar sayılı ilamı ile "....Islah, taraflardan birinin yaptığı bir usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltmesidir. Islah, yargılama sona erene kadar yapılabilir. Nitekim somut olayda başlangıçta 08.12.1989 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunan davacı dava sebebini ıslah yoluyla değiştirmiş ve Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak temliken tescil isteminde bulunmuştur. Dava sebebi ıslah yolu ile değiştirildiğinden artık mahkemenin ıslahtan önceki sebeplere dayanarak davayı incelemesi ve buna bağlı sonuçlandırması ıslah kurumuna uygun düşmez. O yüzden mahkemece ıslah edilen dava sebebine dayanarak araştırma ve inceleme yapılarak sonucu doğrultusunda hüküm kurulmalıdır" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizin bozma ilamına karşı bir kısım davalılar - karşı davacılar vekilinin karar düzeltme istemi Dairemizin 13.03.2008 tarih, 2008/2427 Esas 2008/3163 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı - karşı davalıların temliken tescil talebinin reddine, davalı - karşı davacıların karşı davasının kabulü ile masrafları davacı - karşı davalılarca karşılanmak sureti ile kal"ine, müdahalenin men"ine dair karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davacılar - karşı davalılar vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre bir kısım davacılar - karşı davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Bir kısım davacılar - karşı davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; mahkemenin, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdireceği, yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai kararın hüküm olduğu ve yargılamanın sona erdiği duruşmada verilerek tefhim olunacağı, aynı Yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297/2 maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; mahkemece asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün 2. bendinde elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmiş ise de elatmanın önlenmesi istenen ve kal edilecek binanın tapu kayıt bilgileri hükümde gösterilmemiştir. Hükümde tapu bilgileri yazılmadan infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle, bir kısım davacılar - karşı davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; 2. bentte yazılı nedenlerle; bir kısım davacılar - karşı davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan