Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4683 Esas 2020/3707 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4683
Karar No: 2020/3707
Karar Tarihi: 07.09.2020

Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/4683 Esas 2020/3707 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık terör örgütü propagandası yapmak suçundan hüküm giymiştir. Ancak, suçun türü ve üst haddine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği tarih arasında zamanaşımının durduğu nazara alındığında, suç tarihinde yürürlükte olan ve dava zaman aşımı yönünden 5237 sayılı TCK'ya göre sanık lehine hükümler içeren 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresinin suç tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden karar verilmiştir. Bu nedenle, hüküm kanuna aykırıdır ve sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Karar bozulmuş ve sanık hakkında açılan kamu davası CMK'nın 223/8. maddesi gereğince düşmüştür.
Kanun maddeleri:
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 62, 53, 63. maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun

16. Ceza Dairesi 2020/4683 E. , 2020/3707 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle 3713 sayılı Kanunun
7/2, TCK"nın 62, 53, 63. maddeleri uyarıncamahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa yükletilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği tarih arasında zamanaşımının durduğu da nazara alındığında; suç tarihinde yürürlükte olan ve dava zaman aşımı yönünden 5237 sayılı TCK’ya göre sanık lehine hükümler içeren 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresinin suç tarihi ile inceleme tarihi arasında gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 07.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.