Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3947
Karar No: 2020/863
Karar Tarihi: 05.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/3947 Esas 2020/863 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/3947 E.  ,  2020/863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen vasiyetnamenin iptali/tenkis davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde özetle; muris ..."nin, noter vasıtasıyla 11.05.2006 tarihinde vasiyetname düzenlettiğini, bu sırada 79 yaşında olduğunu, sağlıklı karar verebilecek durumda bulunmadığını, akli melekelerinin yerinde olmadığını; bununla birlikte, murisin, vasiyette bulunduğu süreçte davalı ... ve ailesi tarafından duygusal baskı altına alındığını, bu duygusal zorlama ve baskı altında kendi iradesi hilafına böyle bir vasiyetname yaptığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline bunun mümkün olmaması halinde tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar cevap dilekçesinde,davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesi"nin 08/02/2016 tarihli adli raporunda; vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte murisin fiil ehliyetinin tam olduğundan bahisle, davacının vasiyetnamenin iptali talebinin reddi ile dosyada mevcut 03/07/2017 tarihli hukukçu bilirkişi raporunda, davacının terekeden, saklı payından daha fazlasını aldığının belli olduğu, davacının saklı payına el atılmadığı, saklı payının ortadan kaldırılmadığı ve tenkisin gerekmediği belirtildiğinden, tenkis talebi yönünden de davanın reddine karar verilmiş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; ehliyetsizlik yanında davalılardan ... ve ailesi tarafından murisin manevi baskı altına alınmak suretiyle iradesi sakatlanarak vasiyetnamenin tanzim ettirildiği iddiasının doğru olduğuna ilişkin her hangi bir tanık anlatımı veyahut başkaca bir delil bulunmadığı gerekçesiyle, vasiyetnamenin iptali yönünden ileri sürülen istinaf sebeplerinin reddi ile tenkis talebi yönünden temlik edilen terekenin, davalı ..."e vasiyet edilen ölüm tarihinde 16.200,00 TL. değerinde olan 82 parsel 5 no"lu bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 1/2 hissesi ile davalı ..."e vasiyet edilen ölüm tarihinde 57.000,00 TL. değerinde olan 287 parsel 2 no"lu bağımsız bölüm olmak üzere toplam 73.200,00 TL. olduğu; temlik dışı terekenin ise, ölüm tarihinde 84.150.00 TL. değerinde olan 5 parsel 1 no"lu bağımsız bölüm olmak üzere aktif terekenin toplamının 157.350.00 TL. olduğu, aktif terekeden (murisin başkaca borcu bulunmamaktadır) cenaze ve 3 aylık iaşe gideri olmak üzere toplam 1.080,27 TL. çıkarıldığında 156.269,73 TL. net tereke tutarının kaldığı, saklı payın net tereke tutarı üzerinden hesaplanması gerektiği, veraset ilamına göre davacı tarafın 15/80 oranında miras payının bulunduğu, füru olması nedeniyle saklı payı bu payının yarısı olduğu, buna göre saklı payının 15/160 olduğu, davacının net tereke üzerinden hesaplanan saklı payının karşılığının (156.269,73 x 15 / 160=) 14.651,22 TL. " sı teşkil ettiği, davacının temlik dışı terekeden yani 5 parsel 1 no"lu bağımsız bölümden aldığı miras payının (84.150,00 x 15/80=) 15.778,12 TL. "sı olduğu bu durumda, davacı tarafın temlik dışı terekeden saklı payının tamamını aldığından ötürü saklı pay ihlali koşulları oluşmadığından bahisle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Tenkis davası, TMK"nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, İstanbul, 2004, s.23).
    Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570).
    Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir. Bunun için tereke ile ilgili bütün kayıt ve belgeler dosyaya getirtilmelidir. Murisin temlik dışı taşınmazların tapu kayıtları ve diğer belgeleri mahkemece re"sen tespit edilir (Yargıtay 2.HD.23.06.2005, 8487-9834)
    Mirasbırakanın saklı payı zedeleyip zedelemediği "net tereke" üzerinden hesaplanır. Net tereke ise, terekenin aktifinden terekenin pasifin indirilmesi ile bulunur. Terekenin aktifi; mirasbırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile denkleştirmeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Terekenin aktifini, temlik edilenler ile temlik dışı bırakılan mal varlığı değerleri oluşturmaktadır. Temlik edilen ve temlik dışı olan taşınmazların değeri mirasbırakanın ölüm tarihindeki bedelleri esas alınarak hesaplanır.
    Saklı paya elatmanın doğru olarak belirlenmesi için temlik konusu olmayan, mirasbırakana ait her türlü mal varlığı değerinin saptanması gerekir. Bunun için taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılması zorunludur(Yargıtay, 2.HD,15.11.2001, 14464-15834).
    Terekenin pasifini TMK"nın 507/2.maddesinde açıklandığı gibi, mirasbırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazım giderleri, mirasbırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri oluşturmaktadır. Terekenin pasifleri hesaptan indirilir.
    Net tereke bu şekilde tespit edildikten sonra davacıların net tereke üzerinden miras payı bulunur ve daha sonra saklı payları belirlenir. Ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetnameler) mutlak tenkise tabi tasarruflardır.
    Bu durumda, davanın, TMK"nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir.
    Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir.
    Dosyanın incelenmesinde; Bölge adliye mahkemesince, bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 03.07.2017 tarihli raporun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı belirtilerek,tenkis hesabı yapılarak hüküm tesis etme yoluna gidilmiş ise de; murisin hissedar olduğu ve davalılardan Mukaddes"e vasiyet edilen 51 ada 82 nolu parsel,5 nolu bağımsız bölümde muris ve eşinin sahip olduğu hisse oranı ile davaya konu vasiyetnamede murisin eşine vasiyet etmek istediği hisse oranı da gözetilerek temlik içi ve dışı tereke hesabı yapılması gerekirken, bu hususun göz ardı edilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    O halde, mahkemece; yukarıda ifade edilen ilke ve esaslara göre alanında uzman başka bir bilirkişiye dosyanın tevdi ile tarafların rapora itirazlarını da karşılar şekilde taraf ve Yargıtay denetimine açık rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup ,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK"nın 371. maddesi uyarınca davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi