![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/5675
Karar No: 2022/3182
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5675 Esas 2022/3182 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Silifke ilçesi Hırmanlı Mahallesi'nde bulunan 127 ada 16, 17, 26, 25 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar kullanım kadastrosuna itiraz edilerek beyan şerhleri Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazların kendisinin olduğunu ve noter muvafakatnamesiyle zilyetlik devraldığını iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen reddine karar vermiş ve tapuya tescil edilmesine karar verilen taşınmazların beyan edildiği gibi korunması kararına hükmetmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunun kabulüne karar vermiştir. Karar temyiz edilmiştir ve kararın kabul edilemez olduğu hükme bağlanmıştır.
Kanun Maddeleri:
6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 6292 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6. Maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. Maddesi ve 373/2. Maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
MAHKEMESİ : Silifke Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında Silifke Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, Silifke ilçesi Hırmanlı Mahallesi çalışma alanında bulunan 127 ada 16, 17, 26, 25 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek, tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazların kullanıcısının kendisi olduğunu, 2015 ve 2016 yıllarında önceki zilyetlerinden noter muvafakatnamesiyle zilyetliği devraldığını öne sürerek, kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi beyanlar haneleri korunmak suretiyle, Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK'nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince Silifke Kadastro Mahkemesinin 2017/4 Esas, 2018/20 Karar ve16.05.2018 tarihli kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulüne, dava konusu ... ili Silifke ilçesi Hırmanlı Köyü ... Mevkii 127 ada 24 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine "1991 yılından beri daha önceki kullanıcılarından usulen devralan ...'ın iki katlı betonarme ev yapmak ve karışık meyve bahçesi yetiştirerek kullanımındadır" şerhinin eklenmesine, taşınmazın mülkiyet hanesinin ve diğer beyan şerhinin aynen bırakılmasına; dava konusu ... ili Silifke ilçesi Hırmanlı Köyü ... Mevkii 127 ada 16, 17, 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazların beyanlar hanesinin 1 nolu bentlerinde yer alan "6831 Sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman dışına çıkarılmıştır" ibaresinin aynı şekilde bırakılmasına karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6292 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca lehine şerh verilecek kişilerin kullanımının 31.12.2011 tarihinden öncesinde mevcut olması gereğine ve dosya içerisinde bulunan ziraat bilirkişisi ... Yarpuzlu tarafından düzenlenen 05.04.2018 tarihli raporda 2004 - 2010 yıllarına ait uydu görüntülerinde 127 ada 17 nolu parselde kullanımın olmadığının belirlenmiş olmasına göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin 127 ada 17 nolu parsele ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle bu parsel yönünden usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
2. Davacı vekilinin, dava konusu 127 ada 25, 26 ve 16 nolu parseller hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bölge Adliye Mahkemesince, bu parseller yönünden davacı ve bayiilerince tespit tarihi öncesinde taşınmazın ne şekilde kullanıldığı hususunun somutlaştırılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu kabule katılmak mümkün değildir.
Şöyle ki; dosyanın incelenmesinden, davacı ... tarafından, dava konusu 127 ada 25 parselin 21.03.2016 tarihli noterlikçe düzenlenmiş muvafakatname ile dava dışı ...'dan, 16 ve 26 nolu parsellerin ise 22.11.2016 tarihli noterlikçe düzenlenmiş muvafakatname ile dava dışı ... ..., ... ve ...'den devralındığı; keşif esnasında dinlenilen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve davacı tanıklarının beyanlarında, çekişme konusu parsellerin öncesinde 1970 li yıllardan beri dava dışı ... ... tarafından kullanıldığının, sonrasında dava dışı ... ...'dan davacının bayiileri tarafından satın alındığının ve bu kişilerin rızasıyla kullanıma ... ... tarafından devam edildiğinin belirtildiği ve yine dosya içerisinde mevcut ziraat bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenmiş 05.04.2018 tarihli raporda, 2004 - 2010 - 2013 ve 2017 tarihli uydu fotoğraflarında 127 ada 16, 25 ve 26 nolu parsellerde tarımsal faaliyetin yapıldığının bildirildiği görülmüştür.
Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, 6292 sayılı Kanun'un 6. Maddesinin lehine şerh verilecek kişilerin kullanımının 31.12.2011 tarihinden öncesinde var olması gerektiği yönündeki kuralı ile az yukarda açıklanan dosya içerisindeki deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı ve öncesinde bayiilerinin çekişme konusu taşınmazlarda kullanımının varlığının kanıtlandığı gözetilerek çekişmeli 127 ada 16, 25 ve 26 nolu parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin dava konusu 127 ada 17 nolu parsele ilişkin hükme temyiz itirazları yerinde görülmediğinden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin kararının bu parsel yönünden ONANMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin kararının çekişmeli 127 ada 16, 25 ve 26 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın HMK'nin 373/2. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.