Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/19222 Esas 2010/20491 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/19222
Karar No: 2010/20491
Karar Tarihi: 21.09.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/19222 Esas 2010/20491 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/19222 E.  ,  2010/20491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Korkuteli İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/03/2009
    NUMARASI : 2008/95-2009/21

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    İİK. nun 134/2. maddesinde; "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu’nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurt içinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinde şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda Antalya 1.İcra Müdürlüğünün 2008/1925 esas sayılı dosyasından 06.10.2008 tarihinde satışı yapılan 8 nolu mesken  vasıflı taşınmaz üzerinde, Korkuteli İcra Müdürlüğü’nün 2008/184 talimat ve 2008/185 talimat sayılı dosyalarından 09.04.2008 tarihinde konulmuş haciz şerhlerinin bulunduğu ve şikayetçiler O. A.Y.ve İ.S.’ın anılan dosyaların alacaklısı oldukları görülmektedir. Bu durumda adı geçenlerin İİK.nun 134.maddesinde belirlenen “tapudaki ilgili” sıfatları bulunduğundan ihalenin feshini istemeye hakları vardır. Adı geçenlerin ayrıca satış isteyen alacaklı sıfatlarının bulunmasına gerek yoktur.  ( HGK.nun  28.01.2004 tarih ve   12-2/36 sayılı kararı )
    Öte yandan, anılan kişiler aynı kanunun 127. maddesi gereğince, satış ilanının bir suretinin tebliği gereken alakadarlardandırlar. Satış dosyasının incelenmesinde, adı geçenlerin vekilleri adına çıkarılan satış ilanının tebliğ olunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum, başlı başına ihalenin feshi için yeterli bir nedendir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise  anılan madde hükmü uygulanmaz. Her ne kadar şikayetçiler vekili Av.K. D. 25.09.2008 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile satışı öğrendiğini bildirmiş ise de, satış ilanı borçlu vekiline tebliğ edilemeden bila tebliğ döndüğünden ve usulsüzde olsa her hangi bir tebliğ işlemi bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla şikayetçi borçlunun ihale tarihinden önce satışı öğrenmiş olması, İİK. nun 127.maddesinde öngörülen satış ilanı tebliği koşulunun gerçekleştiği sonucunu doğurmaz.
    O halde mahkemece şikayetin kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. 
    SONUÇ :Şikayetçiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/09/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.    

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.