Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/12744
Karar No: 2021/1332
Karar Tarihi: 23.03.2021

Danıştay 10. Daire 2019/12744 Esas 2021/1332 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/12744
Karar No : 2021/1332


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Huk. Müş. Av. …
Huk. Müş. Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların çocuğu …'in 23/11/2006 tarihinde götürüldüğü Karadeniz Ereğli ... Sağlık Ocağı'nda uygulanan çocuk felci aşısı nedeniyle sakat kalmasının davalı idarenin yürüttüğü sağlık hizmetinden kaynaklandığı, bu olay nedeniyle özürlü bir çocuk yetiştirmenin zorluklarını yaşadıkları ve manevi olarak yıprandıkları ileri sürülerek anne … için 30.000,00 TL manevi ve baba … için 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın reddine ilişkin kararının Danıştay Onuncu Dairesi'nin 01/07/2019 tarih ve E:2019/3564, K:2019/5190 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıla; olaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu ... Adli Tıp İhtisas Kurulu'nca düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda, "...2006 doğumlu …’e 23/11/2006 tarihinde Ereğli ... Sağlık Ocağında uygulandığı bildirilen OPV (oral polio aşısı) sonrası gelişen bulguların ‘aşıya bağlı paralitik poliomyelit’ ile uyumlu olduğu, aşı uygulamasının tıp kurallarına uygun olduğu, aşı sonrası ortaya çıkan sorun komplikasyon olarak değerlendirildiğinden maluliyet oranı tayinine mahal bulunmadığı, idareye yönelik hizmet kusuru tespit edilmediği" yönünde görüş bildirilmesi akabinde, koruyucu sağlık hizmetlerinden olan ve bebeklik döneminde küçüğe uygulanan oral polio aşısının, davalı idarenin teşviki ve yönlendirmesiyle belli bir sıra takip edilip, aşı takvimine bağlı olarak yapılması nedeniyle davacılarda bu aşının uygulanmasının zorunluluk arz ettiği izlenimi oluşturularak, çok düşük bir oranda da olsa felçlere neden olabildiği konusunda bilgilendirme yapılmaması nedeniyle davacıların uğradığı manevi zararını, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ilkesi de gözetilerek giderilmesinin gerekmekte olduğu gerekçesiyle anne için 30.000,00 TL manevi tazminat isteminin 20.000,00 TL'sinin kabulüne 10.000,00 TL' sinin reddine ve baba için 20.000,00 TL manevi tazminat isteminin kabulüne, kabul edilen toplam 40.000,00 TL tazminatın davanın açıldığı tarih olan 17/07/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Adli Tıp Kurumu raporunda da polio uzmanlar kurulu kararında da çocukta gelişen durumun aşıya bağlı ortaya çıkan komplikasyon niteliğinde olduğu, aşı uygulamalarının tıp kurallarına uygun olduğu, tazminata hükmedilmemesi gerektiği, çocuk felcinin (poliomyelit) gizli enfeksiyondan, ateşli hastalığa kadar uzanan geniş bir alana yayılan nedenden kaynaklanan virüs kökenli enfeksiyon olduğu, aşı uygulamalarına bağlanmaması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacıların çocuğu 15/09/2006 doğumlu olan olay anında 2 aylık …'e 23/11/2006 tarihinde Karadeniz Ereğli ... Sağlık Ocağı'nda çocuk felci (oralpolio) aşısı yapıldığı, ilk belirtilerden ateş yüksekliğinin görüldüğü, akabinde üç gün sonra sağ bacağını hareket ettiremediği, polio aşısı uygulanmasının ardından aşıya bağlı çocuk felci (paralitik poliomyelit) geçirmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık anne … için 30.000,00 TL manevi ve baba … için 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.


İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava daireleri kararlarına karşı Danıştay'da temyiz yoluna başvurulabileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların İdari Dava Daireleri Kurulunca temyizen inceleneceği; 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin dördüncü fıkrasında da, idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği ancak Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; böylece Danıştay dava dairelerine, ilk derece mahkemesi olarak verdikleri kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmadığı gibi, ilk derece mahkemelerinin Danıştay dairelerinin bozma kararına uymayarak eski kararında ısrar edebileceği ancak konunun Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarına intikal ettiğinde Kurulun kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden dava konusu uyuşmazlığa ilişkin iş bu davanın çocuğun anne ve babasının kendi adlarına açılmış bir tazminat davası olduğu, aynı uyuşmazlığa ilişkin küçük …'e uygulanan oral polio aşısı (OPV) nedeniyle oluşan çocuk felci sonucu uğranıldığı ileri sürülen 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 51.000,00 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle çocuk adına velayeten açılan bir dava olduğu, bu davada … İdare Mahkemesi'nin davanın kabulüne dair … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesi'nin 30/04/2014 tarih ve E:2013/6149,K:2014/3346 sayılı kararı ile adli tıp raporundaki tespitler gereği bünyesinde risk barındıran sağlık hizmetlerinin sunucusu olan davalı idarenin, koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında gerçekleştirdiği aşıdan kaynaklanan komplikasyonda hizmet kusurunun bulunmadığı, tıp kurallarına uygun olarak yürütülen hizmetten dolayı maddi ve manevi tazminata mahkum edilmesinin mümkün olmadığı, idarenin eylemi ile gerçekleşen zarar arasında illiyet bağı bulunduğundan bahisle kusursuz sorumluluğa dayalı olarak tazminata hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, söz konusu bozma kararına uyulmayarak önceki kararda ısrar edilmesi akabinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/05/2018 tarih ve E:2016/778, K:2018/2380 sayılı kararı ile ısrar kararının bozulmasına karar verilmesi neticesinde … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla bozma kararına uyularak davanın reddine karar verildiği anılan kararın, Danıştay Onuncu Dairesi tarafından 23/03/2021 tarih ve E:2019/10631, K: 2021/1335 sayılı kararı ile onandığı görülmektedir.
Bu durumda her iki davada tazminat talep eden tarafların farklılaşması dışında uyuşmazlığın aynı maddi ve hukuki sebeplerden kaynaklandığı göz önüne alındığında çocuk adına açılan davada verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının bu dava açısından da bağlayıcı olduğundan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararına uyularak, bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi Kanun hükmü gereği olduğundan Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ve bağımsız çalışan "Polio Uzmanlar Kurulu" tarafından, çocuğun rahatsızlığının uygulanan oral polio aşısına bağlı olarak geliştiğinin tespit edilmiş olması ve Adli Tıp Kurumu ... Adli Tıp İhtisas Kurulunca verilen raporda da, OPV (oral polio aşısı) sonrası gelişen bulguların ‘aşıya bağlı paralitik poliomyelit’ ile uyumlu bulunduğu, hastalığın aşıya bağlı bir komplikasyon olarak ortaya çıktığı, aşı uygulamasının tıp kurallarına uygun olduğu, idareye yönelik hizmet kusuru tespit edilmediği şeklinde görüş bildirilmesi karşısında, idareye atfedilecek bir kusur bulunmadığı sonucuna varıldığı, davalı idarenin hizmet kusuru çerçevesinde tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı, idarece önceden öngörülmesi ya da önlenmesi mümkün olmayan komplikasyonlar gelişmesi riskini içinde barındıran sağlık hizmetleri söz konusu olduğunda, kusursuz sorumluluk ilkesi uygulanmak suretiyle idareye tazmin yükümlülüğü yüklenmesi mümkün bulunmadığından, davacıların uğradığı zararın davalı idare tarafından kusursuz sorumluluk esasına göre karşılanmasına da hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


(X)-KARŞI OY :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4 maddesi uyarınca, İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde yeniden verilecek kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının İdare Mahkemesince bozma kararındaki esaslara uyulmuş olup olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür.
Mahkeme kararının Danıştay Onuncu Dairesinin 01/07/2019 tarih ve E:2019/3564, K:2019/5190 sayılı bozma kararına uyularak verildiği ve 2577 sayılı Kanun'un 50/4. maddesine göre, bozmaya uyma kararlarının temyiz incelemesinin, bozmaya uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı, hukuki güven ve istikrarın sağlanmasının hukuk devletinin temel ilkelerinden olduğu hususları dikkate alınarak, temyiz istemine konu yapılan kararın Dairemizin 01/07/2019 tarih ve E:2019/3564, K:2019/5190 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler sözü edilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi