Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2309
Karar No: 2019/3870

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2309 Esas 2019/3870 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, davalı şirketin genel kurulunda alınan kararların geçersiz olduğunu ve iptal edilmesi gerektiğini öne sürerek dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacıların taleplerini reddetmiştir. Ancak istinaf mahkemesi, genel kurulda alınan bazı kararların iptaline karar vermiş ve diğer talepleri reddetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda ise Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf mahkemesi kararını onamıştır.
TTK'nın 330. maddesi, yönetim kurulu toplantı nisabını düzenlemektedir.
TTK'nın 390. maddesi, üç üyeden oluşan yönetim kurulunun 2 üyeyle toplanıp karar alabileceğini düzenlemektedir.
TTK'nın 395. ve 396. maddeleri, yönetim kurulu üyelerinin izin alması gerektiğini ve yakınlarının oy kullanamayacağını düzenlemektedir.
TTK'nın 416. maddesi, genel kurul kararlarının iptal edilebileceği durumları düzenlemektedir.
TTK'nın 436/1. maddesi, yönetim kurulu üyelerinin yakınlarının oy kullanamayacağını düzenlemektedir.
TTK'nın 445. maddesi, genel kurul kararlarının iptali için açılan davaların süresini düzenlemekted
11. Hukuk Dairesi         2018/2309 E.  ,  2019/3870 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/03/2017 tarih ve 2016/665 Esas - 2017/339 Karar sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 12/03/2018 tarih ve 2017/835-2018/234 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkillerin davalı şirketin ortağı olduğunu ve müvekkillerinden ..."ın davalı şirkette bir dönem yönetim kurulu üyeliği de yaptığını, şirket esas sözleşmesinin 11. maddesinin yönetim kurulu toplantı nisabı bakımından Mülga TTK’nın 330. maddesine atıf yaptığını, anılan hükme göre, üç kişiden oluşan yönetim kurulunun ancak üyelerin tamamının katılımıyla toplanabileceğini, şirket yönetim kurulunun müvekkili Mustafa Korkmaz’ın katılımı olmaksızın aldığı kararla şirket genel kurulunun 25.04.2016 tarihinde toplanması yönünde karar aldığını, toplantı ve karar nisabı olmadığı için bu kararın yok hükmünde olduğunu ve bu kararın yok hükmünde olmasının da 25.04.2016 tarihli genel kurul toplantısını çağrısız toplantı haline getireceğini, söz konusu genel kurulda bu hususu dile getirerek çağrısız toplantıya muvafakat etmediklerini bildirmişseler de bu itirazları reddedilerek toplantıya devam edildiğini, belirtilen nedenlerle 25.04.2016 tarihli genel kurulda alınan tüm kararların yoklukla malul olduğunu, 25.04.2016 tarihli genel kurulda finansal tabloların görüşülmesinin bir ay süreyle ertelenmesine ve bu nedenle yönetim kurulu üyelerinin ibrasının da sonraya bırakılmasına rağmen ibra edilmeyen yönetim kurulu üyelerinin yeniden yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, bu kararın açıkça kanuna aykırı olduğunu, aynı genel kurulda alınan 8 numaralı kararla, şirket yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma ve şirketle rekabet etmeme yasaklarından muaf tutulmasına karar verildiğini, anılan kararın gerek örtülü kazanç aktarma gerekse de şirket sermeyesi bozan niteliği hasebiyle iptali gerektiğini, 03/06/2016 tarihli genel kurulun 25.04.2016 tarihinde yok hükmünde bir kararla seçilen yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplandığını, esasen yok hükmünde olan bir yönetim kurulu tarafından yapılan çağrıyla toplanan genel kurulda anılan bütün kararların da yoklukla malul olduğunu, aynı genel kurulda alınan 3 numaralı kararla müvekkili dışındaki yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiğini 03/06/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olmadığı kanaatine varılması halinde, gündemin 3. maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik alınan kararın da butlanla malul olduğunu ve iptali gerektiğini ileri sürerek, 25/04/2016 tarihli genel kurul toplantısının yapılmasına yönelik yönetim kurulu tarafından alınan kararın yok hükmünde olduğunun tespitine veya 25/04/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde 25/04/2016 tarihli genel kurul toplantısının çağrısız genel kurul hükümlerine uymaması nedeniyle TTK"nın 416. maddesi gereğince iptaline, bu talebin de uygun görülmemesi halinde 25/04/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 7 ve 8 nolu kararların iptaline, 03/06/2016 tarihli 2013-2014 ve 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, bu taleplerinin uygun görülmemesi halinde 03/06/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönetim kurul üyelerinin ibrasına ilişkin 3 nolu kararın batıl olduğunun tespitine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde 03/06/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin ibrasına yönelik alınan 3 nolu kararın TTK"nın 445. maddesi gereğince iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, TTK’nın 390. maddesine göre, üç üyeden oluşan yönetim kurulunun 2 üyeyle toplanıp karar alabileceği, dolayısıyla, toplantıya çağrı işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı, kaldı ki salt çağrının usulsüz olmasının da genel kurulda alınan kararların yokluğu ve butlanı sonucunu doğurmayacağı, 25/04/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısınında anılan 7 numaralı karar ile, yönetim kuruluna yeni üye seçildiği, finansal tabloların okunması ve tasdiki ile görüşülmesi ertelense dahi yönetim kurulu üyeliğine seçim yapılabileceği, yapılan seçimde gerekli nisapların bulunduğu, gündemin 8. maddesi ile de yönetim kurul üyeliğine TTK"nın 395-396. maddeleri gereğince izin verildiği, izin verilmesi hususunda takdirin genel kurulda olduğu, 25/04/2016 tarihli genel kurul toplantısında finansal tabloların okunması, tasdiki ve görüşülmesinin ertelenmesine karar verilmesi üzerine 03/06/2016 tarihinde yeniden olağan genel kurul toplantısı yapıldığı, bu genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğu iddia edilmiş ise de, ileri sürülen nedenlerin bir kısmının 25/04/2016 tarihli genel kurul toplantısına karşı ileri sürülen nedenlerle aynı olduğu, bu toplantıda gerekli nisaplara uyulduğu, 03/06/2016 tarihli genel kurul toplantIsının 3 nolu gündem maddesi ile ibraya ilişkin alınan kararının butlanına veya iptaline karar verilmesi talep edilmiş ise de ibraya ilişkin kararın yöntemine uygun olarak görüşülüp yasal nisaplarla alındığı, bu kararın butlanını veya iptalini gerektiren bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
    Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 25/04/2016 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 8. maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin şirketle işlem yapma ve şirkete borçlanma yasağı ile şirketle rekabet etmeme yasağının kaldırıldığı, ancak, TTK"nın 395 ve 396. maddeleri çerçevesinde alınan kararlarda, TTK"nın 436/1.maddesinde sayılan yakınların oy kullanmalarının mümkün bulunmadığı, bu kararda olumlu oy kullanan paydaşların söz konusu kararla rekabet yasağından muaf tutulan yönetim kurulu üyelerinin zikredilen maddede belirtilen yakınlarından olduğu, söz konusu oylamaya oydan yasaklı kimselerin oyu dahil edilmediğinde bu kararın alınamadığı, gündem maddesinin reddedildiği sonucuna varılmasının zaruri olduğu, bu nedenle söz konusu kararın iptali gerekirken bu hususun gözden kaçırılmasının doğru olmadığı, ilk derece mahkemesince diğer taleplerin reddine karar verilmesinde ise usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin 25/04/2016 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 8 nolu maddesi ile rekabet yasağının kaldırılmasına yönelik alınan kararın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve yeterli nisapla alınmamış kararın yoklukla malul olmasına rağmen iptal edilebilir olduğuna dair hüküm tesisi doğru olmasa da temyiz edenin sıfatına göre bu hususun bozma sebebi yapılamayacak olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 20/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi