12. Ceza Dairesi 2013/16128 E. , 2014/11889 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık, İmar Kirliliğine Neden Olma
Hüküm : 1- İmar kirliliğine neden olma suçundan her iki sanık hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat
2- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan her iki sanık hakkında; 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 51, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm sanıklar tarafından; imar kirliliğine neden olma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar gördüğünden davaya katılmasına karar verilen ... adına hazine vekilinin, imar kirliliğine neden olma suçundan sanıklar hakkında tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin anılan suça yönelik temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
Sanıkların temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin 2013/9691 Esas sayılı dosyası içerisinde bulunan 28/06/2010 tarihli iddianame ile sanıklar hakkında, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 05/10/2007 tarih ve 1632 sayılı kararı ile sınırları belirlenen koruma amaçlı imar planında kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanında yer alıp, tescilli .... Çarşısı"na cephe veren taşınmaz üzerinde mevcut tescilsiz otel binasını Kurul"dan izin almaksızın yıkarak yerine yeni bina inşa ettikleri ve inşai faaliyet sırasında ... Çarşısı"na bitişik beton duvar yaptıkları iddiasıyla dava açıldığı, Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/295 Esas, 2011/54 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılamada, sanıklar tarafından gerçekleştirilen bina yapımının Kurul onaylı projeye uygun olduğu bilirkişi görüşü alınmak suretiyle tespit edilerek sanıkların atılı suçtan beraatlerine hükmedildiği;İncelenen dosyada ise, inşai faaliyetin 2863 sayılı Kanuna aykırı olup durdurulması gerektiğine dair 09/04/2010 tarih ve 2960 sayılı Koruma Bölge Kurulu kararına rağmen inşaata devam edildiği ve müze denetimi olmaksızın kazı yapıldığı iddiasıyla 24/11/2010 tarihli iddianamenin düzenlendiği, dairemizce incelenen her iki dosyada mevcut iddianameler, bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, dosyalar birleştirilmek suretiyle sanıklara isnat olunan eylemlerin bir bütün halinde ele alınıp irdelenmesi gerektiği sonucuna varılacağı;
Diğer yandan sanık ..."un, 02/05/2007 tarihi itibariyle suça konu taşınmazın maliki olan şirketin sorumlu müdürü ve aynı zamanda proje müellifi; sanık ..."un ise, inşaatın yapımını üstlenen taşeron firmanın yetkilisi olduğu, Koruma Bölge Kurulu"nun 04/09/2008 tarih ve 2049 sayılı kararında, taşınmaza ilişkin olarak hazırlanacak mimari projede dikkat edilmesi gereken hususların tek tek gösterildiği, aynı Kurul"un 29/09/2009 tarih ve 2696 sayılı kararı ile de mimari projenin düzeltildiği şekliyle uygun olduğuna, temel hafriyatının müze denetiminde yapılmasına karar verildiği, anılan karara istinaden Edirne Belediye Başkanlığınca 04/11/2009 tarihli yapı ruhsatı ve 25/12/2009 tarihli yanan ve yıkılan yapılar formu düzenlendiği, 24/03/2010 tarihli müze uzman raporuna göre, taşınmaz üzerinde mevcut otel binasının Ocak-Mart 2010 tarihleri itibariyle Müze Müdürlüğü denetiminde yıkıldığı, alandaki temel hafriyatı boyunca çalışmayı durdurmayı gerektirecek, hafriyatın kurtarma kazısına dönüşmesine neden olacak buluntulara rastlanmadığı;
Koruma Bölge Kurulu üyeleri ve Kurul müdürü tarafından 18/03/2010 tarihinde yerinde yapılan inceleme ile, onaylı projesinde “tadilat yapılacak mevcut otel binası” şeklinde belirtilen yapının yıkılmış olup, tescilli ... Çarşısı"na dayalı beton duvar yapıldığının belirlendiği, sözü edilen tespit üzerine Koruma Bölge Kurulu"nun 09/04/2010 tarihli toplantısında, taşınmazın tamamında inşaatın durdurulmasına karar verildiği, bununla birlikte, Belediye Başkanlığı"nın bu konudaki görüşünün, belediyece ruhsatlandırılan ve projesine uygun devam eden bir inşaatın Koruma Bölge Kurulunca durdurulamayacağı, yürütülen inşai faaliyetin kanuna ve onaylı projesine uygun olarak devam ettiği yönünde olduğu, dolayısıyla Koruma Bölge Kurulu"nun inşaatın durdurulmasına yönelik kararına rağmen belediyece aynı yönde tesis edilen bir işlem olmadığından sanıklar tarafından inşaata devam edildiği, bu arada, taşınmaza ilişkin mimari projenin onaylandığı 29/09/2009 tarih ve 2696 sayılı kurul kararı ile 04/11/2009 tarihli yapı ruhsatının iptali istemiyle Vakıflar Genel Müdürlüğü"nü temsilen Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğünce idari yargıda iptal davası açıldığı, anılan dava kapsamında, “yüksek mimar-restoratör” unvanlı öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 06/06/2011 tarihli ayrıntılı bilirkişi raporunda, Koruma Bölge Kurulu kararıyla onaylanan mimari projenin koruma amaçlı imar planına uygun olmadığının, onaylı projede yeni yapının tescilli Alipaşa Çarşısı"na bitişik konumda tasarlandığının, iş hanı inşaatının ... Çarşısı beden duvarına bakan doğu cephesinin onaylı projede belirtildiği doğrultuda yapılmasının, tescilli yapıya büyük ölçüde zarar vereceğinin, belediyece verilen yapı ruhsatının onaylı projeye uygun olmadığının, onaylı proje ile, yapılan uygulamanın birbirini tutmadığının ve inşaatın projeye göre yapılmadığının belirtildiği, Edirne İdare Mahkemesi"nin 18/10/2011 tarih, 2010/783 Esas, 2011/1042 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline hükmedildiği;
Yapılmakta olan bir inşai faaliyetin kanuna uygunluğundan söz edilebilmesi için, yasal prosedürlere uyularak harekete geçilmesi, görevli ve yetkili kurumlarca titiz bir inceleme sonucu verilen kararlara ve düzenlenen belgelere uygun davranılması gerektiği, dairemizin 2013/9691 Esas sayılı dosyası ve incelenen dosya birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazın maliki olan şirket adına Koruma Bölge Kurulu"na birçok mimari proje sunulduğu, dosyalara yansıyan dilekçelerde, “tadilatı yapılacak mevcut bina” dan değil, “iş merkezi kullanım amaçlı yapı” dan söz edildiği,
hazırlanan en son mimari projenin, Koruma Bölge Kurulu"nun 29/09/2009 tarih ve 2696 sayılı kararı ile onaylandığı ve anılan karara istinaden müze uzmanları denetiminde temel hafriyatı yapıldığı, Belediye Başkanlığınca da yapı ruhsatı tanzim edildiği, inşai faaliyetin devamında yapılan işin, onaylı projeye ve kanuna uygun olup olmadığı konusunda kurumlar arası ihtilaf bulunduğu, nihayetinde hem mimari projeye onay veren kurul kararının hem de ona dayanan yapı ruhsatının yargı kararı ile iptal edildiği;
Sanıkların eylemlerinin 2863 sayılı Kanuna aykırılık oluşturup oluşturmadığı hususunda belirleyici olan ölçütün, onaylı mimari projeye uygun hareket edilip edilmediği olduğu, zira, idari yargı kararı ile iptal edilmiş olsa da, inşai faaliyetin, projenin kurulca uygun bulunması ile başladığı, dolayısıyla onaylı mimari projeye uygun bir inşai faaliyet söz konusu ise, sanıkların suç kastı taşıdıklarından söz edilemeyeceği, gerek Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/295 Esas, 2011/54 Karar sayılı dosyasında, gerekse incelenen dosyada keşif akabinde düzenlenen bilirkişi raporlarının inşaat sürecini, aşamalarını, sebep sonuç ilişkisini irdeleme noktasında tatmin edici olmadığı, ancak, katılan vekili tarafından dosyaya ibraz edilip yukarıda da açıklanan 06/06/2011 tarihli bilirkişi raporunun, ayrıntılı inceleme ve değerlendirmeye dayanması nedeniyle itibar edilebilir nitelikte olduğu, anılan rapora göre, onaylı projede yeni yapı, tescilli ... Çarşısı"na bitişik konumda tasarlandığından, koruma amaçlı imar planına aykırı hareket edilmekle birlikte onaylı projeye aykırılık bulunmadığı, ancak ölçüm ve karşılaştırmaya dayalı olarak raporda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, yapının genel durumu itibariyle projeye uygun olarak inşa edilmediği, dolayısıyla sanıkların eylemlerinin kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanında izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma suçunu oluşturacağı anlaşılmakla, Edirne 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/295 Esas, 2011/54 Karar sayılı dosyası ile, incelenen dosya birleştirilip eylem bir bütün halinde değerlendirilerek, onaylı projeye aykırı uygulama nedeniyle sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.