Esas No: 2022/23675
Karar No: 2022/4361
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/23675 Esas 2022/4361 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında örgüt üyesi olma suçlamasıyla Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, sanığın ByLock kullanıcısı mı olduğunun tespiti için ayrıntılı bir raporun dosyaya getirilmediği, tanıkların yeterince dinlenilmediği, ceza infaz rejiminin yanlış belirtildiği gerekçeleriyle yapılan temyiz başvurusu sonucunda hüküm bozulmuştur. CMK 217. madde gereğince raporun yeniden istenip duruşmada okunması, tanığın detaylı beyanlarının alınması gerektiği belirtilmiştir. Sanıkların cezasının infaz rejimi belirtilirken TCK 58/9 maddesi yanında TCK 58/6 maddesine de atıfta bulunulması gerektiği belirtilmiştir. Kararın Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden değerlendirilmesi için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması gözetilerek, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun yeniden istenmesi ile dosyaya getirtilerek CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Genel kural, tanıkların mahkeme huzurunda bizzat dinlenilmesi olup bunun gerçekleşememesi halinde SEGBİS yolu ile dinlenebileceği, bu teknik imkanın bulunmaması halinde de hastalık veya malullük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle bir tanık veya bilirkişinin uzun ve önceden bilinmeyen bir zaman için duruşmada hazır bulunmasının olanaklı bulunmayacağı anlaşılırsa, mahkemece istinabe yolu ile dinlenilmesine karar verilmesi mümkündür (CMK 180/1) ancak; tanık veya bilirkişilerin dinlenmesi için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısına, suçtan zarar görene, vekiline, sanığa ve müdafiine bildirilmelidir(CMK 181/1).
Dosya kapsamına göre tanık Hakkı Özalan'ın beyanlarının suçun sübutu açısından belirleyici delil olması karşısında, tanığın duruşmaya getirilerek taraflara da soru sorma hakkı tanınmak, yer ve zaman belirtilmek suretiyle ayrıntılı beyanlarının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, tanığın hazırlık beyanlarının okunulmasıyla yetinilerek CMK'nın 210/1 maddesine muhalefet edilmesi,
3-Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, belirtilen sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Düzce 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.