Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30571 Esas 2019/9428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30571
Karar No: 2019/9428
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/30571 Esas 2019/9428 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/30571 E.  ,  2019/9428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen reddine kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı şirket, davalı site yönetimi ile temizlik, bahçe bakım, teknik bakım vs hizmetler hususunda hizmet sözleşmesi imzalandığını ancak sonrasında aralarındaki hizmet sözleşmesinin davalı tarafından fesh edildiğini ancak yaptıkları hizmete binaen davalı site yönetimimden alacaklarının bulunması sebebiyle icra takibinde bulunduklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek, icra takibine vaki itirazın iptali ile, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 4077 sayılı Tüketicinin korunması Hakkında Kanun Kapsamında kaldığı tartışmasızdır. 4077 sayılı Kanunun 23. maddesinin 3. fıkrasında, tüketici mahkemesi nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve bakanlıkça açılacak davaların her türlü harç ve resimden muaf olduğu belirtilmiştir. Bu hüküm tüketicilerin ve tüketici örgütlerinin kolaylıkla dava açmalarını sağlama amacına yönelik olup, bu nedenle dava açarken bunlar harçtan sorumlu tutulmamışlardır. Yasa koyucunun maddeyi yasaya koyuş amacı nazara alındığında, tüketicilerin açtıkları davanın reddi veya haklarında açılan davanın aleyhlerine neticelenmesi halinde tüketicilerin harçla sorumlu tutulmamaları gerekir. Mal ve hizmet sunan satıcıların ise harçtan sorumlu tutulmamasına ilişkin yasada bir hüküm yoktur.
    Mahkemece, bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde davalı tüketicinin harçla sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereği kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki "Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.410,16-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA" ifadesinin tamamen karardan çıkarılarak yerine "Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına davacıdan alınmış olan başvuru harcı ve nisbi harcın davacıya iadesine" sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davalı yönünden açık, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davacı yönünden kapalı olmak üzere, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.