Esas No: 2022/25454
Karar No: 2022/4431
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/25454 Esas 2022/4431 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı üzerine verilen hüküm temyiz edildiğini söylüyor. Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddediliyor ve temyiz talebinin reddi nedeni olmadığından işin esasına geçiliyor. Temyiz dilekçesi verilse de ayrıntılı bir gerekçe sunulmadığından, suç tarihinin yanlış gösterilmesi dışında herhangi bir hata tespit edilmiyor. Kararda, kanuna uygun olarak yapılan usuli işlemler, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, hükmen doğru olarak nitelendirildiği ve uygulanan yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirildiği belirtiliyor. Sonuç olarak, temyiz davası esastan reddediliyor ve hüküm onanarak dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderiliyor. Kararda, CMK'nın 295, 299 ve 302/1 maddeleri dikkate alınıyor. Ayrıca, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. Maddesiyle değişik 5271 Sayılı Kanunun 304. maddesi de kararda detaylı olarak açıklanıyor.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı üzerine 7165 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 307. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı,başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK'nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler , gerekçe içeriği ve ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak sanık müdafii tarafından yasal süre içerisinde gerekçe içermeyen temyiz dilekçesi verildiği, gerekçeli kararın sanık müdafiine tebliğ edildiği 05.02.2022 tarihinden sonra, CMK'nın 295. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde ayrıntılı temyiz dilekçesi verilmediği anlaşılmış ise de; ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının hüküm fıkrasında ve sanık müdafiine gerekçeli kararı tebliğ eden tebligat zarfında CMK'nın 295. maddesinde düzenlenen 7 günlük süreye ilişkin bir ihtaratın bulunmadığı anlaşıldığından temyiz başvurusunun süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “04.10.2016” tarihi yerine gerekçeli karar başlığında “30.08.2016” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. Maddesiyle değişik 5271 Sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.