3. Hukuk Dairesi 2013/18411 E. , 2013/17440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar, ......"in kardeşi davalı ..."e ait damızlık boğanın hatır için otlatılması esnasında saldırması sonucu öldüğünü, ......."in ölümü nedeniyle büyük bir ruhsal çöküntü içine girdiklerini, ayrıca maddi olarak da büyük zarara uğradıklarını ileri sürerek, eş ... için 80.000 TL manevi tazminat, çocukları ..., ..., ........"in her biri için 50.000 TL manevi tazminatın ve ayrı ayrı 100 TL maddi tazminatın ....08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, meydana gelen olay nedeniyle en büyük acı ve üzüntüyü kendisinin yaşadığını, saldırgan bir havyanı el altında tutmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, "tarafların kardeş olmaları nedeniyle olayda kast unsurun bulunmadığı, köy yaşamının maddi manevi zorlukları, davalının meydana gelen olayda kusur sorumluluğunun bulunmadığı gibi, Borçlar Kanunu"nun ilgili hükümlerine göre de hayvan bulunduranın sorumluluğu bulunmadığı, meydana gelen kazanın aniden gelişen olaylar nedeniyle meydana geldiği, hayvan sahibinin bu olay nedeniyle herhangi bir tedbir almasının beklenemeyeceği, hayvanın saldırgan bir hayvan olması halinde diğer kişilere de zarar verebileceği, ancak böyle bir delilin dosyada bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hayvan idare edenlerin sorumluluğunu düzenleyen Borçlar Kanununun 56. maddesi (6098 sayılı yeni TBK."nun 67. maddesi)"ne göre; "Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Hayvan bulunduran bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz". Hayvan idare etmekten amaç ondan iktisaden ve fiilen yararlanmaktır. Buna mukabil, hayvanın bakıcısı, hayvandan iktisaden faydalanmak maksadıyla onun zilyedi olmadığı ve sadece yardımcı sayıldığı için (hayvanı idare eden) sayılamaz. Onun için bakıcı Borçlar Kanunu md. 56 (6098 sayılı yasa 67. m.)ye göre sorumlu değildir; kişisel kusurları varsa ancak BK. 41. (6098 sayılı yasa 49.) maddesi gereğince sorumlu olabilir. Hayvanın gözetimi ehil bir yardımcı kişiye bırakılsa ve bu yardımcı kişinin özen ödevine aykırı davranışı (kusuru) sonucu hayvan bir zarara sebebiyet verse; bu durumda da hayvan idare edenin bir kusurundan söz edilemeyeceği halde, o zarardan sorumludur. (Çünkü hayvan idare edenin sorumluluğu kusura dayanmaz; onun sorumluluğu (tıpkı adam çalıştıranın sorumluluğunda olduğu gibi) bir sebep sorumluluğudur. Bu bakımdan hayvanların verdikleri zarardan dolayı onu idaresinde bulunduranın tazminatla mahkum edilebilmesi için, zarar görenin, o kimsenin ayrıca kusurunu ispat etmesi gerekmez. Aksine, hayvan idaresi altında bulunan kişi TBK. md. 67"de tanınmış olan (kurtuluş beyinnesini) ispat edebildiği takdirde ancak sorumluluktan kurtulabilir. Türk Borçlar Kanununun 52. maddesindeki, zarar görenin zararın doğumuna veya çoğalmasına birlikte sebep olması hallerinde hayvan idare edenin sorumluluk derecesi zarar görenin kusurunun şekli ve derecesine göre ya azaltılır, veyahutta tamamen ortadan kalkar.
Dava, hayvan bulunduranın sorumluluğu nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacıların yakını.........."in davalıya ait boğanın saldırması sonucu öldüğü sabittir. Davalı yukarıda açıklanan yasal düzenleme gereğince kusursuz sorumlu olup, mahkeme gerekçesinde dayanak yapılan rapor ve tanık beyanları davalının sorumluluğunun niteliği itibariyle illiyet bağını kesecek boyutta kabul edilemez.
Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden davanın tümden reddedilmiş olması yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.....2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.