
Esas No: 2021/31958
Karar No: 2022/7089
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/31958 Esas 2022/7089 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 556 sayılı KHK'ya muhalefetten suçlanan bir sanık hakkında verilen hükümde, marka hakkına tecavüz suçunun şikayete tabi olduğunu ve şikayet hakkının yalnızca marka sahibine ait olduğunu belirtmiştir. Dosyada, suç tarihinde şikayet hakkını kullanabilecek şekilde vekaletnamelerin bulunmaması nedeniyle, hükümde düzeltme yapılmadan sanığın suçlu bulunması hatalıdır. Bu nedenle, karar bozulmuş ve yeniden değerlendirilmesi istenmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şunlardır: 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A-1 maddesi, Türk Patent ve Marka Kurumu'nun kuruluş ve görevleri hakkında kanun, ve Türk Borçlar Kanunu'nun vekâlet konusu maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... Ltd. ve .... firmaları vekilinin şikâyeti üzerine, sanığın işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firmalar adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da;
Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
Dosya içerisinde mevcut olan ve ... Ltd. ve .... firmalarının yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davalarını takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamaların bulunması ve Dairemizin 12.10.2021 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firmalar vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, şikayet tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamelerin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetlerinin bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.