Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2521
Karar No: 2019/3865
Karar Tarihi: 20.05.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2521 Esas 2019/3865 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı bankada hesabı bulunduğunu ve bilgisi dışında hesabından 148.000 TL çekildiğini tespit ettiklerini iddia ederek, davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek 148.000 TL'nin en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davalı bankanın sorumluluğunun TBK'nın 116. maddesince adam çalıştıranın sorumluluğu olduğu gerekçesiyle davacının hesabından bilgisi dışında çekildiği anlaşılan toplam 482.500 TL'nin davacıya faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, davalı bankanın çalışanları tarafından çekildiği anlaşılan toplam 358.500 TL'nin her bir dekonttaki miktara dekont tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir. Mahkeme kararında, Bankacılık Kanunu'nun 62. maddesi uyarınca, davalı bankanın mevduat sahibine hesapta bulunan parayı talebi halinde ödemekle yükümlü olduğu ve talep edilmesine rağmen ödenmemesi halinde de ancak talep tarihinden itibaren temerrüt faizinden sorumlu olduğu bel
11. Hukuk Dairesi         2018/2521 E.  ,  2019/3865 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
    11. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Dinar Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 17/05/2017 tarih ve 2014/1 E - 2017/198 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 30/01/2018 tarih ve 2017/1260-2018/86 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe,layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının davalı bankada mevduat hesabı bulunduğunu, davalı banka çalışanlarının davacının bilgisi ve rızası dışında davacının hesabından muhtelif tarihlerde 148.000,00 TL para çektiğini tespit ettiklerini, davalı bankanın adam çalıştıran sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek 148.000,00 TL" nin olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 497.700,00 TL" ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, banka çalışanı hakkındaki ceza davasının henüz sonuçlanmadığını, davacının zararının bir kısmını çalışan Uğur Özpınar" dan tahsil ettiğini, davacının bir zararı kalmadığını, olay tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, dava konusu olmayan banka dekontlarına dayanarak alacak talep edilmesinin ıslahla mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalı bankada çalışan personel tarafından çeşitli tarih ve miktarlarda nakit para çekildiği halde usulüne uygun olarak davacıya ödenmediği, düzenlenen dekontlarda paranın ödendiğine ilişkin müşteri imzasının ya hiç olmadığı ya da sahte imzalar atılmış olduğu, davalı bankanın sorumluluğunun TBK" nın 116. maddesince adam çalıştıranın sorumluluğu olduğu, güven kuruluşu olan bankanın müşterisi olan davacının zararının giderilmesinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının hesabından bilgisi dışında çekildiği anlaşılan toplam 482.500,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Bu karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce, 6098 sayılı TBK" nın 116. maddesi uyarınca davalı bankanın çalıştırdığı personelin işi yürüttüğü sırada müşterilere verdikleri zararı gidermekle yükümlü olduğu, dekontlar üzerindeki imzaların davacı eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, bazı dekontların dava konusu olmamasına rağmen bilirkişilerce hesaba dahil edildiği,bazı dekontlarla ilgili davacının vazgeçme ve kısmi ödeme beyanlarının dikkate alınmadığı, olay haksız fiil teşkil ettiğinden her bir dekont tarihinden itibaren ticari avans faizine hükmedilmesi gerektiği, ıslahla arttırılan miktardan daha fazlasına hükmedilmesinin mümkün olmadığı, dekontlardaki imzanın davacıya ait olmadığının sabit olması karşısında ceza davası sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı, davacıya yapılan kısmı ödemeler, banka çalışanı tarafından davacıya haricen yapılan ödeme ve dava dışı kişiye ait dekont dikkate alındığında davacının hesabından bilgisi dışında 358.500,00 TL çekildiğinin anlaşıldığı gerekçeleri ile taraf vekillerinin istinaf başvuruluları kısmen kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davalı bankanın çalışanları tarafından çekildiği anlaşılan toplam 358.500,00 TL"nin her bir dekonttaki miktara dekont tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, davacının banka hesabında bulunan paraların banka çalışanı tarafından usulsüz işlemlerle davacının bilgisi ve rızası dışında çekildiği, davalı bankanın adam çalıştıran olarak zarardan sorumlu olduğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 62. maddesi gereğince, davalı banka mevduat sahibine hesapta bulunan parayı talebi halinde ödemekle yükümlü olup, talep edilmesine rağmen ödenmemesi halinde de ancak talep tarihinden itibaren temerrüt faizinden sorumludur. Bu itibarla hükmedilen alacağa dava dilekçesi ile talep edilen kısım yönünden dava tarihinden, ıslah ile arttırılan kısım yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekirken, banka çalışanı tarafından davacının hesabından para çekilmesinin haksız fiil olarak kabul edilerek davacının hesabında bulunan paraların çekildiği tarihlerden itibaren faize hükmedilmesi hatalı ise de bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın davalı yararına aşağıdaki yazılı şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmının 3-a bendinin tümüyle hükümden çıkarılmasına, aynı yere “ davanın kısmen kabulü ile toplam 358.500,00 TL"den 148.000,00 TL" nin dava tarihi olan 03.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 210.500,00 TL"nin ıslah tarihi olan 30.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin eklenerek kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi