23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/969 Karar No: 2020/1294 Karar Tarihi: 25.02.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/969 Esas 2020/1294 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı firma işçisinin iş akdinin emeklilik nedeniyle feshedilmesi sonrasında ödenen kıdem tazminatlarının davalı idareye ihtar edildiği ancak reddedildiği gerekçesiyle davacı tarafından rücuen alacak davası açılmıştır. Ancak mahkeme, davacının sözleşme ve teknik şartnamedeki hükümler gereğince ödediği tutarı davalıdan rücuen talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları ise reddedilmiştir. Kanunlar olarak ise 4857 Sayılı İş Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümleri kararda geçmektedir.
23. Hukuk Dairesi 2019/969 E. , 2020/1294 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı davalı firma işçisinin iş akdinin emeklilik nedeniyle davacı tarafından feshedildiğini ve 31.886,70 TL kıdem tazminatının müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkil şirket tarafından davalı idareye yazılan 16.03.2015 tarihli ve 2015/5699 sayılı yazı ile müvekkil şirket tarafından ödenen kıdem tazminatlarının şirketin bildirilen hesabına yatırılmasının ihtar edildiğini ancak taleplerinin reddedildiğini, müvekkil şirketin gerek 4857 Sayılı Kanun gerekse genel hükümler çerçevesinde bu ödemeyi talep hakkının mevcut olduğunu ileri sürerek 31.886,70 TL kıdem tazminatı bedelinin davalı idareden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte riicuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, kıdem tazminatına hak kazanma koşulunu sağlayan alt işveren personelinin kıdem tazminatı ödemeleri için işçinin yazılı başvurusu arandığını ve ödemelerin doğrudan işçinin banka hesabına yapılması gerektiğini, ancak somut olayda kıdem tazminatı ödemesinin ... A Ş. tarafından re"sen yapıldığını, bu konuda davacı şirket işçisinin idareye yazılı bir başvurusu bulunmadığını, yönetmelikte öngörülen usule uyulmadan yapılan kıdem tazminatı ödemelerinin idareden rücuen tahsilinin mümkün olmadığını, davacının kendi işçisine ödediği kıdem tazminatını Kanun ve Yönetmelik Hükümleri uyarınca idareden rücuen tahsilinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının serbest iradesi ile imzaladığı sözleşme ve eki niteliğindeki teknik şartnamede yer alan hükümler uyarınca davacının ödediği tutarı dava dışı işçiye halef olan davalıdan rücuen talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.