11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8857 Karar No: 2019/1533 Karar Tarihi: 18.02.2019
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8857 Esas 2019/1533 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, vergi usul kanununa muhalefet suçundan yargılanan sanığın hükümlülüğüne karar verdi. Ancak, sanığın işyerinin kapalı olduğu bir tarihte tebligat yapıldığı tespit edildiğinden, vergi dairesinden istisnai durumların varlığına ilişkin belge istenmesi gerektiği ve yasal olmayan bir gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı sonucuna varıldı. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası TCK'nin 53. maddesi uygulamasının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, Vergi Usul Kanunu'nun 139/2. maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi ve Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gibi kanun maddelerine yer verilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/8857 E. , 2019/1533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
1- 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesine göre, incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden, faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı; işyerinin faaliyette olmadığına ilişkin yoklama fişinin 14.12.2012 tarihli olduğu, tebligatın ise 07.08.2012 tarihinde işyeri adresinde yapıldığının anlaşılması karşısında; hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı VUK’nin 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, varsa buna ilişkin belgenin istenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a) 5271 sayılı CMK"nin 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada, zarar değil tehlike suçu olan defter ve belgeleri ibraz etmeme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı, sanık hakkında takdiri indirim maddesi uygulanarak cezasının ertelendiği gözetilmeden, “zararın karşılanmadığı” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.