16. Ceza Dairesi 2020/2133 E. , 2020/3700 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Kasten öldürmeye teşebbüs, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : 1-TCK"nın 302/1, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-TCK"nın 82/1-g, 35/1, 62, 53, 58/9, 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3-TCK"nın 174/1, 62, 52/2-4, 53, 58/9, 3713 sayılı
Kanunun 5/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararlarına yönelik istinaf başvurusunun
esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkeleri doğrultusunda savunmaya yeterli imkan sağlanıp bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)Kasten öldürmeye teşebbüs ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Tanık Mahsum Baltacı"nın Silopi Sulh Ceza Mahkemesinin 14.01.2016 tarih ve 2016/55 sorgu sayılı dosyasındaki emniyette yaptığı teşhislerin doğru olduğuna ilişkin müdafii huzurundaki ifadesi, 18.10.2016 tarihli görüntü inceleme ve tespit tutanağı, 28.11.2017 tarihli uzmanlık raporu ve diğer delillere göre mahkemenin takdir ve değerlendirmesinde isabetsizlik görülmemekle tebliğnamenin kasten öldürmeye teşebbüs suçuna ilişkin bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmediğinden sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
Ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına karar verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi ve ayrıca bu hakkın infaz esnasında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 5. fıkrasındaki "Mahkememizinin 23/09/2016 Tarih ve 2016/122 Esas, 2016/144 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında TCK 302/1 maddesinin oluşmadığı, eylemin TCK 314/2 madesine uyguğu gerekçesi ile hakkında hüküm verildiği, bu karar aleyhine istinaf yoluna başvurulmadığından sanık bakımından kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek sanığın 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına," ibaresi çıkarılarak yerine "CMK"nın 307/5. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek cezasının 7 yıl 6 ay hapis cezası olarak infazına"" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.