Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5318
Karar No: 2019/2992
Karar Tarihi: 12.02.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/5318 Esas 2019/2992 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/5318 E.  ,  2019/2992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili, davacının davalıya ait banka şubesinde yönetmen olarak çalıştığını, son aylık ücretinin 5.533,00 TL olduğunu, işyerinde hafta içi 08.30-22.30 saatleri arasında, cumartesi günleri ise 09.00-10.00’dan 16.00-18.00’e kadar çalışma yapmasına rağmen bu çalışmalara ait ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının yıllık iki yüz yetmiş saate kadar olan çalışmalarına ilişkin ücretin aylık ücrete dahil olduğunu, davacının bu sürenin üzerinde fazla çalışma yaptığı iddiasının haksız olduğu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    İşçinin fazla çalışma alacaklarından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Fazla çalışma alacağının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtayca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Bu indirim, dosyadaki delillerin durumu ve niteliğine göre yapılması gerekli uygun bir indirimdir. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarına göre takdir edilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı hafta içi 08.30-22.30, Cumartesi günü ise 09.00-10.00’dan 16.00-18.00’e kadar çalıştığını ileri sürmüş olup; Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davacının günde iki saat fazla çalışma yaptığı kanaatine varılarak fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık anlatımları ile alarm kapama kayıtlarına göre davacının günde iki saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılarak, yıllık iki yüz yetmiş saati geçen süre yönünden fazla çalışma ücreti hesaplanmış ise de, hatalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesi yerinde değildir. Davacının günlük çalışmasının başlangıç ve bitiş saatleri ile ara dinlenme süresi dikkate alınarak, öncelikle günlük ve haftalık çalışma süresinin belirlenmesi ve buna göre haftalık fazla çalışma süresinin belirlemesi gerekirken, davacının haftada altı gün çalıştığı ve günde iki saat fazla çalışma yaptığı şeklindeki kabule göre sonuca gidilmesi hatalıdır. Kaldı ki, davacı cumartesi günleri saat 09.00-10.00’dan 16.00-18.00’e kadar çalıştığını ifade etmekte olup, cumartesi günü yönünden hafta içi gibi değerlendirme yapılması da ayrı bir hatalı yöndür.
    Diğer yandan, fazla çalışmanın ispatı yönünden şube açma kapama kayıtlarının (Alarm Kontrol Merkez Aylık Aktivite Raporları) tek başına bir yazılı ispat vasıtası olarak kabulü mümkün değildir. Anılan kayıtlar, davacının bireysel olarak ne kadar çalıştığını değil, şubenin açılış ve kapanış saatlerini göstermektedir. Bu bakımdan anılan kayıtların tanık anlatımları ile birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmesi yerinde ise de, tanıkların davacının çalışma düzenini bilebilecek kişiler olmasına özen gösterilmelidir. Dosya kapsamına göre davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları sürenin sınırlı olduğu tespit edilmekte olup, mahkemece bu yön gözetilmeden değerlendirme yapılması hatalıdır.
    Kabule göre de, bilirkişi tarafından hesaplanan fazla çalışma ücretinin yazılı kayıtlara (Alarm Kontrol Merkez Aylık Aktivite Raporları ile Şube açılış kapanış saatlerine ilişkin mailler) dayandığı ifade edilerek herhangi bir indirim yapılmamış ise de, anılan kayıtlar fazla çalışmanın ispatı yönünden tek başına yeterli değildir. Bu itibarla, mahkemece davacının işyerinde yaptığı işin niteliğine, çalışma süresine ve hesaplanan fazla çalışma ücreti miktarına göre fazla çalışma ücreti yönünden hesaplanan tutar üzerinden uygun bir indirim yapılarak söz konusu alacaklar hüküm altına alınmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    Ayrıca, davacı tarafça ıslah dilekçesinde 31.884,92 TL fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınması talep edilmiş olup, mahkemece gerekçesi belirtilmeksizin 31.561,62 TL fazla çalışma ücretine hükmedilmesi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesine aykırıdır. Kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi