21. Hukuk Dairesi 2012/19604 E. , 2013/4249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, geriye kalan işler için kooperatif adına yeni bir sigorta dosyası tescil edilerek fark priminin kooperatiften alınması gerektiğinin ve taraflara düşen sigorta prim borcunun ve herhangi bir sigorta borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı Kurum"un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı ... İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.; S.S. ... Yapı Kooperatifi"ne ait inşaatın yapımını üstlendiğini, yapılan ilk sözleşmede inşaatın tamamının şirket tarafından yapılacağının belirtilmiş olmasına rağmen, kooperatif yönetimi tarafından bu sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini ve kooperatifin aldığı genel kurul kararı ile de kaba inşaat dışında kalan işlerin kooperatifin kendisi ve taşeronlar ya da üyeler tarafından yapılmasına karar verildiğini, şirketin yapmış olduğu kaba inşaatın Bayındırlık Birim fiyatlarına göre 350.00 TL olduğunu ve bu kadar tutarın hak ediş olarak kooperatiften alındığını ve fatura kesildiğini, hak ediş tutarına göre hesaplanan sigorta prim borcunun davalı kuruma ödendiğini, davalı Kurum tarafından 16.03.2006 tarihli yazı ile davacı şirketten o tarih itibari ile toplam 27.837,76 TL prim borcunun tahsilinin talep edildiğini beyanla sadece kaba inşaatın şirket tarafından yapılmış ve kaba inşaata ait prim borçlarının ödenmiş olması nedeni ile geriye kalan işler için kooperatif adına yeni bir sigorta dosyası tescil edilerek fark primin kooperatiften alınması gerektiğinin ve taraflara düşen sigorta prim borcunun ve davacı şirketin herhangi bir sigorta borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacı şirketin kooperatife ait inşaatın %90"ını yaptığı ve bu nedenle de 07.09.2004 tarihine kadar olan asgari işçilik bedelinin %90"lık kısmından sorumlu olacağı belirtilerek bilirkişilerce hesaplanan miktar üzerinden şirketin daha önce davalı Kurum"a ödediği 10.986,31 TL düşüldükten sonra 14.629,73 TL borcu olduğuna karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa"nın, 06.08.2003 tarih ve 25191 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 4958 sayılı Yasa"nın 37. maddesi ile değişik, 79. maddesinin 12. fıkrasında “ Bu Kanun"un 83. maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işler, gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurum"ca araştırılır. Usul ve esasları yönetmelikçe belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması halinde, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği taktirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabilir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; davalı Kurum"un 16.03.2006 tarihli yazısı ile davacı şirkete; şirket tarafından yeterli işçilik bildirilmemesi nedeni ile hesaplanan 19.231,73 TL sigorta primi ve 8.606,03 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 27.837,76 TL borcun, sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin, hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte yazının tebliğinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesinin mümkün olduğunun bildirildiği, yazının 21.03.2006 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirket tarafından 26.04.2006 varide tarihli taahhütname ile hesaplanan 19.231,73 TL sigorta primi borcunun gecikme zammı ile birlikte aynı tarihten itibaren bir ay içerisinde ödeneceğinin taahhüt edildiği, ayrıca müfettiş incelemesi yapılmasının istenilmeyeceğinin bildirildiği, bu itibarla davacı şirket açısından borcun kesinleştiği anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum"un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine 11/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi