Esas No: 2022/3079
Karar No: 2022/6984
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3079 Esas 2022/6984 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçu işlediği tespit edilmiş ve hüküm verilmiştir. Ancak yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz başvurusu sonrası yapılan incelemelerde, arama işlemine dayanak olan kararın eksik araştırma ile verilmesi, suçtan zarar gören kurumun haberdar edilmemesi gibi hatalar tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, sanığın eylemi yürürlükte olan kanun maddelerine göre değerlendirilmiş ve 7242 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler de göz önüne alınarak hüküm verilmesi gerekmektedir. TCK'nun 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı da dikkate alınarak hüküm oluşturulması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, verilen hüküm yasaya aykırı bulunmuş ve bozulması kararı verilmiştir. Detaylı açıklamaları ise şu şekildedir:
- Sanığın eylemi, 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kalmaktadır.
- Ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
- Suç tarihinde yürürlükte olan kanun maddeleri ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... Bakanlığı vekilinin temyiz isteğinin münhasıran vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1- Arama işlemine dayanak olarak gösterilen ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2012/142 Değişik iş sayılı arama kararı denetime olanak verecek şekilde dosyaya getirtilmeden eksik araştırma ile karar verilmesi,
2- Suçtan doğrudan zarar gören ve davaya müdahilliğine karar verilen Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, yargılamadan haberdar edilmeden gıyapta karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık hakkında verilen 03.04.2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının henüz hukuken varlık kazanmadığı, hüküm niteliğinde olmadığı, askıda olduğundan müsadereye ilişkin kararın bu aşamada infaz edilemeyeceği, bu haliyle infazı mümkün bulunmadığından, açıklanan hükümde iddianamede müsaderesi talep edilen suça konu eşya hakkında denetime ve infaza olanak verecek biçimde hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum adına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ile katılan ... Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.