Esas No: 2020/3944
Karar No: 2022/6964
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/3944 Esas 2022/6964 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık ... hakkındaki beraat hükmü onanarak, diğer sanık hakkında hükümlülük ve müsadere kararı verilmiştir. Ancak, sanık ...’in temyiz istemi incelenirken; 1- Dava konusu kaçak sigaralar nedeniyle 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçunun işlenip işlenmediği konusunda yasal koşulların değerlendirilmediği, 2- Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle, 3/5. ve 3/10. maddeleri ile ilgili uygulama şartlarının değerlendirilmediği, 3- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca ilgili hükümlerin yasal koşullarının saptanmasının gerektiği, 4- TCK'nun 53. maddesi ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmediği ve 5- Kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi gerektiği konularında hatalar yapıldığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanun: Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
- 6545 sayılı Kanun: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
- 7242 sayılı Kanun: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Deği
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- O yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz isteğinin münhasıran sanık ... hakkındaki beraat hükmüne yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre o yer Cumhuriyet Savcısı’nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ...’in temyiz isteminin incelenmesinde ise;
1- Dava konusu sigaraların kaçak olarak yurda sokulduğu anlaşıldığından, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması, yine 3/22. fıkrasının da uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkrasından yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla; 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 21.09.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.04.2015 olduğu,
Daha önce Dairemizin 07.09.2021 Tarih, 2019/3539 E. - 2021/9292 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/288 E.- 2015/109 K. sayılı dosyasında suç tarihinin 05.11.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 06.12.2014 olduğu,
Bu dosyadaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4- TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.