20. Hukuk Dairesi 2013/9831 E. , 2013/12112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ... Köyü, 111 ada 3 parsel sayılı 36,19 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde şerhi ile birlikte “taşınmaz üzerindeki 2 katlı betonarme bina 20 yıldan beri... oğlu ...’ın kullanımındadır” şeklinde kullanım şerhi verilerek Hazine adına bahçe niteliğiyle tespit edilmiştir.
Davacı ..., 17.08.2010 tarihli dilekçesiyle, 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında sınırlarının eksik ölçüldüğü, eksik ölçülen bölümün orman sınırları içinde gösterildiği iddiasıyla dava açmıştır.
Birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi ise, 01.09.2010 tarihli dilekçeyle, 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan 2 katlı betonarme binanın tamamının orman sınırları içerisinde kaldığı halde, 111 ada 3 sayılı parsel içinde gösterildiği iddiasıyla, beyanlar hanesinde yer alan binanın orman sınırları içinde kaldığının beyanlar hanesinde gösterilmesi ve kullanıcı adının silinmesi istemleriyle dava açmıştır. .
Mahkemece, davacı ...’ın davasının reddine; birleşen dosya davacısı Orman Yönetiminin davasının ise kabulüne ve dava konusu Paşamandıra Köyü, 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline, 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinin “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. İş bu taşınmaz bahçe olarak 20 yıldan beri... oğlu ...’ın kullanımındadır” şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ..., birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra aplikasyon ve 1744 ile 2896 sayılı Kanunlar ile değişik 2. madde ve 2/B madde uygulamaları yapılmıştır.
1) Davacı-davalı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekillerinin 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Orman Yönetimi temyizi yönünden, taşınmazın beyanlar hanesinde yer alan “2 katlı betonarme binanın” 111 ada 3 parselin çapı sınırları dışında kaldığı ve mahkemece bu hatalı şerh düzeltilerek hüküm kurulduğuna, Hazine temyizi yönünden ise, Hazine tarafından taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik olarak açılan usulüne uygun bir dava olmadığına göre, Orman Yönetimi ve Hazine vekillerinin 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 111 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, davacı ...’ın davasının reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; ... 111 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında sınırlarının eksik ölçüldüğü, eksik ölçülen bölümün orman sınırları içinde gösterildiği iddiasıyla dava açmıştır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında davacının dava ettiği taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmediği, mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile de ayrıca belirlenmiştir.
Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup, kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi zorunludur.
Hal böyle olunca; mahkemece, davacı ...’ın açtığı dava yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, açıklanan husus gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenlerle davacı-davalı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 111 ada 3 sayılı parsel yönünden kurulan usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile davacı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 23/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.