MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 22/05/2008 gününde, birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 28/11/2008 gününde verilen dilekçeler ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl davada; davalı ... mirasçıları yönünden davanın pasif husumet yönünden reddine, davalı ... yönünden davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-birleşen dosyada davalı ... A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-birleşen dosyada davalı ... AŞ"nin asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacı-birleşen dosyada davalı ... AŞ"nin birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazına gelince;
Birleşen dava, haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-birleşen dosyada davalı ... AŞ tarafından temyiz edilmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili; müvekkilinin, davalı bankanın ...... Şubesi"nde bulunan vadeli hesabından daha önceden tanıdığı ... tarafından müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında para çekildiğini, bu ödemenin bankanın sorumluluğunda olduğunu belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; ... adlı şahısın davacıya ait nüfus cüzdanını kullanarak müvekkili bankanın farklı şubesinden para çektiğini, bankanın kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bankaların güven kurumları olması sebebiyle en hafif kusurlarından dahi sorumlu oldukları gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının önceden tanıdığı dava dışı ......"in kullanacağı krediye kefil olma gayesiyle nüfus cüzdanını yahut fotokopisini ......"e verdiği, ......"in bu belgeyi ve kendisine ait fotoğrafı kullanarak nüfus müdürlüğünden nüfus cüzdanı aldığı ve davacıya ait vadeli hesaptan davaya konu parayı çektiği, davacı işlem yapmak üzere şubeye gittiğinde İzmir ilinden hesaptaki paranın bir bölümünün çekildiğini öğrendiği ve hesaba bloke konulduğu, ertesi gün dava dışı ......"in davalı bankanın başka bir şubesinden sahte kimlik belgesi ile kalan parayı çekmek isterken hesaptaki blokenin fark edilmesi üzerine banka şubelerinin irtibata geçtiği, dava dışı ......"in ise durumun açığa çıktığını fark ederek olay yerinden kaçtığı anlaşılmaktadır.
Davacının dava dışı ......"e nüfus cüzdanını veya fotokopisini vermiş olması, diğer bir deyişle kendi kimliğini yahut kimlik bilgilerini korumada gereken özeni göstermemiş olması zararın meydana gelmesinde davacının müterafik (bölüşük) kusurunu oluşturur. Bu nedenle hüküm altına alınan tazminattan davalı banka yararına uygun miktarda kusur indirimi yapılması gerekirken bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen dava yönünden BOZULMASINA, davacı-birleşen dosyada davalı ... AŞ"nin asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine 02/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.