Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/17526 Esas 2013/22268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17526
Karar No: 2013/22268
Karar Tarihi: 20.09.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/17526 Esas 2013/22268 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka ile davacı arasındaki taşıt kredisi sözleşmesi sebebiyle, alacaklı banka tarafından icra takibi başlatıldı. Takip sonucunda araca el konuldu ve kamyon garajına çekildi. Ancak, aracın rehininin kaldırılmaması ve sürecin uzaması sonucunda banka, aracı satışa çıkardı ve davacının mağduriyetine sebep oldu. Bu nedenle davacı, bankadan manevi tazminat dahil olmak üzere tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, davayı reddetti. Ancak, davacı temyiz etti. Yargıtay ise, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerektiğini belirtti ve mahkemenin bu nedenle usul ve yasaya aykırı davrandığını söyledi. Bu nedenle, mahkeme kararı bozuldu ancak diğer temyiz itirazları incelenmedi. Kanun maddesi ise, tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 23. maddesi olarak belirtildi. Bu madde, tüketici mahkemelerinin uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa bakacağını öngörüyor. Ayrıca, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğu için taraflar ileri sürmese de yargılama sürecinin her aşamasında gözetiliyor ve kazanılmış hak yoktur.
13. Hukuk Dairesi         2013/17526 E.  ,  2013/22268 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, 48 P 8266 plaka sayılı..l marka aracın alımı için davalı bankanın ... şubesinden 21/12/2006 tarihinde 20.000,00 TL tüketici kredisi kullandığını, kredi hesabının sözleşme gereğince 24 eşit taksit halinde ödenip kapatılacağını, taksitlerin 22 tanesinin düzenli olarak ödenmesine rağmen davalı tarafın ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2008/5863 E. Sayılı dosya ile icra takibine geçtiğini, alacaklı vekilinin talimatı üzerine aracının trafikten men edilerek kamyon garajına çekildiğini, bunun üzerine anılan icra dosyası ile yapılan takibe gerek yetki yönünden gerekse bağlanan aracın borcunun bulunmadığını belirterek itiraz edildiğini ve aracın iadesinin talep edildiğini, itirazın sonucunun beklendiği sırada...... plaka sayılı araca ait kredinin son 2 taksidinin ödenmesi için adına ihtarname keşide edildiğini, yaptığı telefon görüşmesi sırasında 2 aylık bedelin yatırılması durumunda aracın verileceğinin davacıya sözlü olarak söylenildiğini, paranın havale edilmesine rağmen araç üzerindeki rehinin kaldırılmadığını, hatta 21/04/2009 tarihinde ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2009/3035 sayılı takip dosyası ile davacı aleyhine yeniden icra takibine geçildiğini, takibe itirazda bulunma süresinin kaçırıldığını, sözlü itirazlarının da dinlenilmediğini, davalı tarafın aracın satılmasını sağlayarak davacının mağduriyetine sebep olduğunu, gerçekleştirilen haksız fiil nedeniyle bankaya ödenen 26.250 TL ile 12,050 TL faizin ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, taşıt kredisi sözleşmesinden kaynaklanan istirdat ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, uyuşmazlığın 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
    4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile bakılıp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2 numaralı bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.