15. Hukuk Dairesi 2016/2357 E. , 2018/1364 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kesin hesap çalışmaları sonucu fazla ödeme iddiası ile teminat mektuplarından tahsil edileceğinin bildirimi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Yargılamanın devamı sırasında teminat mektubu paraya çevrildiğinden dava istirdat davasına dönüştürülmüş, mahkemece istirdat davasının kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı 01.11.2011 tarihli sözleşme ile ...-... Komutanlığı Koruma Hangarları inşaatı işinin yapımını götürü bedelli olarak üstlenmiştir. Dosya kapsamındaki delillerden işin devamı sırasında bir kısım artan imalâtlar olduğu gibi bir kısım azalan imalâtlar olduğu da anlaşılmaktadır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 480/son maddesine göre eser, öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile iş sahibi, belirlenen bedelin tamamını ödemekle yükümlüdür. Bu götürü bedelli sözleşmelerde uygulanması gereken genel bir kural olup, iş sahibinin kararlaştırılan bedelin tamamını ödemesi hali eserin daha az emek (çalışma) ya da masraf yapılarak gerçekleştirilmiş olması durumunda söz konusu olacaktır. Sözleşmede yapımı kararlaştırılan bir kısım iş ve imalâtların yaptırılmasından vazgeçilmesi ya da yüklenici tarafından yapılmaması halinde yüklenicinin götürü bedelin tamamına hak kazandığı ve isteyebileceğinin kabulü söz konusu olmayacaktır. Somut olayda da daha az emek ve masrafla işin tamamlanması hali söz konusu olmayıp, sözleşmedeki bir kısım iş ve imalâtların yaptırılmadığı, iş miktarının azaltıldığı bazı kalemlerde de artırıldığı anlaşılmaktadır. İşin devamı sırasında imalât artış ve eksilişi yapılacağının anlaşılması üzerine, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi yetkililerince imalât değişikliği, imalât artış eksiliş gerekçe raporu düzenlenerek imzalanmış, bu raporda iş eksilişlerinden doğan farkın kesin hesaplarda dikate alınarak kesileceği taraflarca kabul edilmiştir. Ayrıca davacı yüklenici, davalı iş sahibine verdiği 11.12.2012 tarihli dilekçe ile dilekçede belirttiği işlerle ilgili fiyat farkı talep etmeyeceklerini, yaptıkları imalât bedelinden daha düşük olması durumunda söz konusu bedelin sözleşme bedelinden düşülmesini beyan ve kabul etmiştir. Bu rapor ve dilekçede yapılacak kesintinin değerlendirme tarihi belirtilmediği gibi sözleşmede de güncelleme yapılacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, bir kısım imalâtların yapılmasından vazgeçilmesi ve iş eksilişi yapılması, TBK"nın 480/son maddesinde ifade edilen düzenleme kapsamında kalmadığı gibi, davacı imzaladığı gerekçe raporu ve iş sahibine verdiği dilekçede imalâtlar arasındaki farkların kesin hesapta dikkate alınarak kesin hakedişte kesilmesini kabul ettiği ve davalı iş sahibi azalan ve yaptırılmasından vazgeçtiği imalâtlar için sözleşme ve yasal dayanağı bulunmadığından güncellenen karşılığını değil bu imalâtlar için sözleşmede öngörülen ve ödenen miktarı istemekte ve kesinti yapmakta haklı olduğundan, konusunda uzman yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan bu yönteme göre ve iş artış-eksiliş icmal tablosunu da dikkate alarak davacının borçlu olmadığı ve istirdadını isteyebileceği kesinti miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak eksik inceleme ile davanın kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.