16. Ceza Dairesi 2019/10948 E. , 2020/3696 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma
Hüküm : İlk Derece Mahkemesi kararının CMK"nın 280/2.
maddesi uyarınca kaldırılarak sanıklar hakkında ayrı
ayrı; TCK"nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı
Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Bölge Adliye Mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Sanığın, 17.07.2019 tarihli duruşmada eşi olan diğer sanık ... ile aynı müdafi tarafından temsil edilmesi üzerine mahkemece menfaat çatışması ihtimalinin hatırlatılması sonrasında müdafi tarafından "tutuklu sanık ... yönünden müdafiliğim devam edecektir, tutuksuz sanık yönünden müdafiliğim devam etmemektedir" denildiği, akabinde "savunmamı kendim yapacağım" diyen sanığın savunmasının müdafisiz olarak alınıp yargılamaya devam edildiği anlaşılmakla, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.