19. Hukuk Dairesi 2018/2140 E. , 2018/6704 K.
"İçtihat Metni" 19. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasında 29.12.2008 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 03.05.2010 tarihinde 5 yıl olarak yenilendiğini ve davalı şirketin yıllık satış taahhüdü verdiğini, ancak davalı şirketin yıllık satış taahhüdündeki ürünleri satmadığını, bu şekilde davacı şirketin zararına sebebiyet verdiğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL kar mahrumiyeti ve 5.000,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 10.000,00 TL’nin davalı şirketten ve kefil diğer davalı ...’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili sunduğu 17.02.2014 tarihli ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cezai şarta ilişkin 5.000,00 TL olan dava değerini 45.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini belirterek, kar mahrumiyetine ilişkin 5.000,00 TL ve cezai şarta ilişkin 45.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ıslah edilen tutara da temerrüt tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Petrol Ürünleri…Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 03.05.2010 tarihli bayilik sözleşmesinin hangi tarihte fesholunduğunun tespit edilemediği, bu sebeple son ürün alım tarihi olan 28.08.2010 tarihinden sonra ticari ilişkinin sona erdiğinin kabulü gerektiği, bu durumda davacının talep ettiği kar mahrumiyetini ancak sözleşmenin yürürlükte kaldığı dönem için isteyebileceği, bu sürenin yaklaşık 4 ay olduğu, bu süre için bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre davacının talep edebileceği kar kaybının 1.328,01 TL olduğu, bunun yanı sıra taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının ayrıca 50.000,00 USD cezai şart alacağının bulunduğu ve ancak davacının cezai şarta ilişkin talebinin 50.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, 03.05.2010 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve asgari alım taahhüdüne dayalı olarak cezai şart ve kar mahrumiyetinden kaynaklanan zararının tahsili için eldeki davayı açmıştır. Dava, beş yıllık sözleşmenin birinci yılı dolmadan 06.04.2011 tarihinde açılmış olup, asgari alım taahhüdünün ihlali dolayısıyla birinci yıl dolmadan açılan davanın kısmen kabulü doğru olmamıştır. Ayrıca haklı sebebe dayalı fesih olmadığından davacı kar mahrumiyeti talebinde de bulunamaz. Bu itibarla mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar doğru değildir. Ancak davalı tarafça kısmen kabul yönünde verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmamıştır. Açıklanan sebeplerle davacının, fazlaya ilişkin taleplerinin reddi yönündeki mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kabul edilmesi mümkün değildir. Temyiz edenin sıfatına göre aleyhe bozma yasağı bulunduğundan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.