MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1) Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, adına kayıtlı görünen ve suça konu araç içerisinde bilgileri çıkan telefon hatlarının kendisi tarafından çıkarılmadığını, adına düzenlenen trafik cezası tutanağını da kabul etmediğini, 2002-2003 yıllarında kimliğini kaybettiğini savunması karşısında telefon hattı sözleşmeleri ve trafik cezası tutanağında sanık adına atılı imzaların eli ürünü olup olmadığı hususu bilirkişi raporu ile tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle, emanette kayıtlı suça konu sahte olduğu anlaşılan belgelerin celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve belge asıllarının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı, ancak belge sayısının aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiğinden, aynı tarihte ele geçen sahte iki adet madeni plaka ile aracın motor ve şase bloğundaki tahrifat şeklinde gerçekleştirilen sahteciliğin farklı zamanda yapıldığına ilişkin bir delil bulunmadığı cihetle, eylemin bir bütün olarak tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve eylemde zincirleme suç hükmünün uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilmeden, fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.