Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17394
Karar No: 2013/17301
Karar Tarihi: 05...2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/17394 Esas 2013/17301 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/17394 E.  ,  2013/17301 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacılar ... vd. ile davalılar ... vd. aralarındaki alacak davasına dair ..... ....Asliye ... Mahkemesinden verilen 06.03.2013 günlü ve 2012/375 E.-2013/149 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen ....06.2013 günlü ve 2013/9783 E.-2013/10195 K.sayılı ilama karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili dilekçesi ile; tarafların kardeş olduğunu, murislerinin 07...2002 tarihinde vefat ettiğini, ekte sunulan veraset belgesine göre üçü erkek, üçü kız olmak üzere altı çocuğunu mirasçı bıraktığını; miras bırakanın, Beydağ ilçesinde ticaretle uğraştığını, çok zengin bir kimse olduğunu; erkek çocukların üstün tutulması anlayışı ile kızları ile olan ilişkileri normal düzeyde yürütmediğini ve dargınlık oluştuğunu; murisin vefat tarihinde Beydağ"daki işyerinde bulunan çelik kasanın kendilerinden habersiz davalılar tarafından açıldığını, kasada altın, yabancı para, çek ve senetler bulunduğunu; ayrıca, terekeye dahil tahmini değeri 296 milyar lira olan sığır derisi, oğlak derisi, koyun derisi, incir ve canlı büyük baş hayvan bulunduğunu, davalıların bunları kendi tasarruf ve zilyetliklerine geçirdiklerini; bu nedenle, miras hisselerine karşılık olmak üzere her bir davacı için (fazlaya ilişkin hak saklı tutularak) 63.200.000.000 lira alacağın davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacılardan Hatice, yargılama sırasında davasından feragat etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; sebepsiz zenginleşme olgusuna dayalı davada bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, murise ait kasadan çıkan miktarın davacı tarafından ileri sürülen kadar olmadığı gibi bekar olan kardeşlerinin düğün ve ev masrafları ile murisin vergi borcuna harcandığı nedeniyle açılan davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, "...sığır derisi, oğlak derisi, koyun derisi, incir ve canlı büyükbaş hayvanlarla ilgili talebin taraf muvazaasına dayandığı taraf muvazasının yazılı delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle belirtilen taleplerle ilgili davanın reddine, murisin kasasından çıkan menkul mallara (6kg külçe altın, 148 milyar değerinde yabancı para, çek, senet) ilişkin taleblerin ise, sebepsiz iktisap hukuksal nedenine dayandığı, sebepsiz iktisap davaları için kanunda öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin geçirildiği gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmiş,” hükmün davacı vekili tarafından süresinde temyizi üzerine Dairemizin 28.04.2009 tarih ve 2009/4948-7569 sayılı ilamı ile; "dava miras sebebiyle istihkak davası olmayıp davacı muristen intikal eden para ve altındaki miras payını istemektedir.

    Talebin adi istihkak olması itibarıyla dava genel zamanaşımı olan ... yıl zamanaşımına tabidir. Kaldı ki sebepsiz zenginleşme davalarında bir yıllık zamanaşımı süresi, zarar görenin, mal varlığındaki eksilmeye yol açan eylem veya işlemin haksız olduğuna kesin olarak kani bulunduğu ve mal varlığındaki eksilmenin miktarı ile haksız edinenin kim olduğunun tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Davacı taraf, dava dilekçesinde; dava konusu murise ait çelik kasanın kendilerinden habersiz açılmasını yeni öğrendiklerini belirtmiş, bunun aksini ise davalılar iddia ve ispat etmemişlerdir. O halde, davacı tarafın kasa ile ilgili taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddi doğru değildir.
    Öte yandan, davalılar savunmalarında; miras bırakana ait olduğunu ve miktarını belirttikleri kasadan çıkan altın ve paraların, bekar olan kardeşlerine harcandığını savunmuşlar ise de; terekeye ait bir malın tüm mirasçıların muvafakatı alınmadan tasarruf edilmesi doğru bulunmamıştır.
    O halde, mahkemece yapılacak iş; davacı taraf, açılan kasadan çıktığını iddia ettiği altın ve paraların miktarını ispat edememiş olduğuna göre; davalıların savunmalarında belirttikleri miktarlar üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, çıkan altın ve dövizlerin parasal (TL) karşılığını saptamak; davalıların, murisin borçlarıyla ilgili ödediklerini beyan ettikleri miktarı, belirlenen terekeye ait miktardan mahsup etmek, bakiyesinden davacının miras hissesine düşen kısmın tahsiline yönelik hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
    Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 1693,..."şer TL"nin davalılardan tahsili ile davacı ..."ya verilmesine, sair taleplerin reddi cihetine gidilmiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin ....06.2013 tarih, 2013/9783 E.- 10195 K.sayılı ilamı ile “....Somut olayda, mahkemenin ilk hükmü zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilafı çözücü nitelikte esas hakkında verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle esasa yönelik olarak belirtilen bozma nedenleri bu hususta mahkemece verilmiş bir karar bulunmadığından ötürü davalı lehine usûli müktesep hak oluşturmaz.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    Tarafların murisinin sağlığında ticaret ve hayvancılıkla uğraştığı, 07...2002 tarihinde vefat ettiğinde dava dilekçesinde bildirilen miktarda mal-para-altın-döviz bıraktığı ileri sürülmektedir. Bu husus duruşma sırasında dinlenen davacı şahitlerinin beyanlarından da anlaşılmaktadır. Nitekim, babalarından kaldığı iddia olunanların paylaşılmadığı, davalıların tasarrufunda kaldığı tüm dosya kapsamı ile de sabittir. Muristen hangi malların kaldığını ispat için tereke tespiti yaptırılmasına, malların muhafaza altına alınıp defterinin tutulmasına veya taksimi için dava açılmasına da gerek yoktur. Öyle olunca davacı davalılarda kalanlara ilişkin olarak payına düşen kısmı istemekte haklıdır.


    Mahkemece, dosyadaki şahit beyanları diğer deliller ile birlikte değerlendirilerek davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek muristen kalanların miktarı belirlenip, bunların dava tarihindeki değerinden davacının payına düşen kısmın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma kararına karşı davalılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Davalı tarafın sair karar düzeltme talepleri yerinde olmadığından reddine,
    Ancak; Dairemizin ....06.2013 tarih, 2013/9783-10195 sayılı ilamında “Somut olayda, mahkemenin ilk hükmü zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilafı çözücü nitelikte esas hakkında verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle esasa yönelik olarak belirtilen bozma nedenleri bu hususta mahkemece verilmiş bir karar bulunmadığından ötürü davalı lehine usûli müktesep hak oluşturmaz.” gerekçesiyle bozulmuştur. Ancak; mahkemenin ......2008 tarih ve 2004/116 E, 2008/115 K. sayılı ilk kararında "...sığır derisi, oğlak derisi, koyun derisi, incir ve canlı büyükbaş hayvanlarla ilgili talepler taraf muvazaasının yazılı delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle esastan reddedilmiş ve belirtilen taleplerle ilgili red kararı Dairemizin 28.04.2009 tarih, 2009/4948 E.-7569 K.sayılı bozma ilamına konu edilmeyerek (sair temyiz itirazlarının reddi kararı ile) kesinleşmiştir ve davalılar yararına usuli müktesep hak oluşturmuştur.
    Bu durumda Dairemizin ....06.2013 tarih, 2013/9783 E.-10195 K.sayılı ilamı ile kesinleşmiş talepleri de (sığır derisi, oğlak derisi, koyun derisi, incir ve canlı büyükbaş hayvanlarla) kapsayacak şekilde sehven bozma kararı verildiği anlaşılmıştır
    O halde mahkemece; kasadan çıkan menkullerle (para, altın, döviz, ziynet eşyaları..) ilgili davacının yemin deliline dayandığı da gözetilerek muristen kalanların miktarı belirlenip, bunların dava tarihindeki değerinden davacının payına düşen kısmın davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Mahkeme, kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken, yazılı başka gerekçe ile bozulduğu anlaşıldığından, Dairemizin ......2013 tarih ve 2013/9783 E.-10195 K. sayılı bozma kararı kaldırılarak, mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 05...2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi