Esas No: 2020/11349
Karar No: 2021/4352
Karar Tarihi: 23.03.2021
Danıştay 6. Daire 2020/11349 Esas 2021/4352 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/11349
Karar No : 2021/4352
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 09/09/2020 tarih ve E:2019/9308, K:2020/7348 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya İli, Manavgat İlçesi, … Köyü, … Mevkiinde bulunan, … parsel sayılı 591.750 m2 yüzölçümlü taşınmazdan ifrazen oluşan … Mevkii, … sayılı parselde bulunan ve Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 26/09/1984 tarihli yazısı ile davacı Üniversiteye tahsis edilen 86.000 m2'lik alandaki tesiste davalı idarece gerçekleştirilen yıkım neticesinde uğranıldığı ileri sürülen 416.059,36-TL maddi zararın, eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 11/02/2016 tarih ve E:2014/8736, K:2016/898 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI: Davalı tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği, dava konusu yapıların, park ve kıyı tanımına giren yerde kaldıkları, ruhsata bağlanma imkanı bulunmadığı, aynı konuda ... İdare Mahkemesinde açılan tazminat davasında, … tarihli ve E:…, K:… sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, davacının yapılarının yıkımına dair eylemin dayanağı işlemlere karşı açılan davaların reddedildiği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu alana ilişkin kıyı-kenar çizgisinin, parselasyon planının ve dayanağı imar planlarının, ayrıca yapıların yıkımına ilişkin encümen kararının yargı kararları ile iptal edildiği, düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler, dava konusu aynı alana ilişkin olup, tarafları da aynı olan ve Dairemizin E:2019/15196 ve E:2019/18989 sayılı dosyaları ile temyiz incelemeleri yapılmakta olan, … tarihli, … sayılı Encümen Kararının dava konusu olduğu, ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… K:… sayılı dosyası ve 248.631,27-TL zarar bedelinin tazmini istemiyle açılan davaya ilişkin ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı dosyaları ile birlikte incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 09/09/2020 tarih ve E:2019/9308, K:2020/7348 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Antalya İli, Manavgat İlçesi, … Köyü, … Mevkiinde bulunan, … parsel sayılı 591750 m2 yüzölçümlü taşınmazdan ifrazen oluşan … Mevkii, … sayılı parselde bulunan ve Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 26.09.1984 günlü yazısı ile davacı Üniversiteye tahsis edilen 86.000 m2'lik alandaki tesiste davalı idarece gerçekleştirilen yıkım neticesinde uğranıldığı ileri sürülen 416.059,36 TL'lik zararın, eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125.maddesine göre idare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. İdarenin belirtilen hukuki sorumluluğu aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin hukuk devleti olma niteliğinin de doğal bir sonucudur.
İdarenin kamu hizmetinin yürütülmesinden doğan zarardan sorumlu tutulmasını gerektiren ilkelerden birisi hizmet kusurudur. İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdür. İdare yönünden tazmin borcunun doğabilmesi için, sadece zararın varlığı yeterli olmayıp, bu zararın kesin olarak ortaya çıkmış, miktar olarak belirgin, yani gerçek zarar olması gerekir.
Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas olduğundan, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığını araştırılması gerekmektedir.
3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 4. maddesinde, "Bu Kanunda geçen deyimlerden;
Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgiyi,
Kıyı Kenar çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırını,
Kıyı: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alanı,
Sahil şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak enaz 100 metre genişliğindeki alanı,...ifade eder."; 6. maddesinde, "Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, telörgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz."; 14. maddesinde, "Bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında 3l94 sayılı İmar Kanununun ilgili hükümleri uygulanır." hükümlerine yer verilmiştir.
3194 Sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde ise; bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının idarece tespiti fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma müttali olunması üzerine belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumunun tespit edileceği yapının mühürlenerek derhal durdurulacağı, durdurmanın yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı, bu tebligatın bir nüshasının muhtara bırakılacağı, bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını isteyeceği, ruhsata aykırılık olan yapıda bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa mührün belediye veya valilikçe kaldırılıp inşaatın devamına izin verileceği, aksi taktirde ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binanın belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikçe yıktırılacağı ve masraflarının yapı sahibinden tahsil edileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davaya konu alana ilişkin olarak 10.05.1982 tarihinde kıyı kenar çizgisi belirlemesi yapıldığı, alanın 26.09.1984 tarihinde Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından davacı üniversiteye tahsis edildiği, 1985 ve 1986 yıllarında, davaya konu yapıların yapıldığının belirtildiği, toplam 86.000 m2'lik alana sahip 1483 parselin, kıyı kenar çizgisi dışında kalan 31.025 m2'lik kısmını kapsayan alanda, ilk defa 07.08.1992 tarihinde onaylanan 1/5000 Nazım İmar Planı ve 17.06.1994 tarihinde onaylanan Uygulama İmar Planı ile taşınmazın bir kısmının ''Kamu Eğitim ve Dinlenme Tesis Alanı'', ''Park'' ve ''Trafo'' merkezi olarak belirlendiği, 06.06.2003 onay tarihli plan tadilatı ile park alanının bir kısmının ''Resmi Kurum Alanı'' olarak belirlendiği, bu planlara dayalı olarak 18. madde uygulaması ile %36 DOP kesildiği, 19.855 m2 ''Kamu Eğitim ve Dinlenme Tesis Alanı'' olarak belirlendiği, 10.05.1982 tarihli kıyı kenar çizgisinin ... İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği, imar planı ile uygulamasının ... İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği, bu iptal kararları üzerine, alana ilişkin 05.05.2008 onay tarihli yeni kıyı kenar çizgisinin belirlendiği ve 2009 tarihinde Ankara Üniversitesi Eğitim - Dinlenme Tesis Alanı ve Yakın Çevresi 1/5000 ve 1/1000 plan değişikliğinin yapıldığı, 05.05.2008 tarihli kıyı kenar çizgisinin ... İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edildiği, kararın Danıştay Ondördüncü Dairesi'nin 06/12/2012 tarihli ve E:2011/15432, K:2012/9300 sayılı kararı onandığı, karar düzeltme isteminin 19/06/2014 tarihli ve E:2013/5503, K:2014/6927 sayılı kararı ile reddedildiği, 2009 tarihinde yapılan Ankara Üniversitesi Eğitim - Dinlenme Tesis Alanı ve Yakın Çevresi 1/5000 ve 1/1000 plan değişikliğinin iptali istemi ile açılan davada, ... İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın Danıştay Altıncı Dairesi'nin 20/11/2017 tarihli ve E:2013/1868, K:2017/9501 sayılı kararı ile ''dava konusu imar planı değişikliklerine dayanak olan 05.05.2008 tarihli kıyı kenar çizgisi iptal edildiğinden, hukuka aykırı bulunan kıyı kenar çizgisi esas alınarak hazırlanan imar planı değişikliklerinin de iptaline karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu işlemlerden daha sonraki bir tarihte belirlenen kıyı kenar çizgisinin esas alınması suretiyle verilen davanın reddine ilişkin kararda isabet görülmediği'' gerekçesiyle bozulduğu, karar düzeltme incelemesinin Dairemizin E:2018/3670 sayılı dosyası ile devam etmekte olduğu, yeni kıyı kenar çizgisinin 14.04.2011 tarihinde onaylandığı, en son yapılan bu kıyı kenar çizgisi belirlenmesine karşı açılan davada ise, ... İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın Danıştay Altıncı Dairesi'nin 03/11/2020 tarihli ve E:2019/10509, K:2020/10302 sayılı kararı ile onandığı, gelinen son durumda, davaya konu alana ilişkin planlara açılan davanın derdest olduğu, 14.04.2011 tarihli yeni kıyı kenar çizgisinin yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca; dava konusu alanda bulunan yapılara ilişkin davalı idare tarafından düzenlenen yapı tatil tutanakları ve encümen kararları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu alana ilişkin olarak, Ankara Üniversitesi Eğitim ve Dinlenme Tesisleri batısındaki otopark park alanı, resmi kurum alanı işgalinin, söz konusu tesisin bulunduğu bölgenin imar uygulamasının tescilinden sonra boşaltılmasına dair … tarihli ve … sayılı Çolaklı Belediye Encümeni kararı bulunduğu, bu kararın iptali istemi ile açılan davada, ... İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile davaya konu Encümen Kararında tescili beklenen imar uygulamasının yargı kararıyla iptal edilmiş olduğu, tescilinin söz konusu olamayacağı, ayrıca Encümen Kararının İmar Kanununun 32. Maddesine göre tesis edilmiş bir karar olmadığı, 32. madde uyarınca usulüne uygun olarak bir yapı tatil zaptıyla ilişkilendirilmediği gerekçeleri ile bahsi geçen Encümen Kararının iptaline karar verilmiş, Danıştay Ondördüncü Dairesi'nin 29/03/2013 tarihli ve E:2011/14953, K:2013/2295 sayılı kararı ile ''davacı Üniversite Rektörlüğü'ne Maliye Bakanlığı tarafından tahsis edilen taşınmazda ruhsatsız yapılar bulunduğundan bahisle yıkım işlemi tesis edilmek isteniyorsa, Üniversite Rektörlüğü'ne tahsis edilen taşınmazda yapılan yapıların 775 sayılı Gecekondu Kanununun 18. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği de gözetilerek, kıyı kenar çizgisi içerisinde ya da dışında davacı Üniversite Rektörlüğü'ne tahsis edilen alanda kalan ruhsatsız yapılar hakkında, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak yapı tatil tutanağı düzenlenerek, bu madde hükümlerine göre belediye encümenince yıkım kararı alınması gerekmekte olup, açık bir kanuni gerekçeye dayanmadan tesis edilen ve işleme konu yapıların açık ve net bir şekilde belirtilmediği dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki temyize konu Mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği'' gerekçesiyle kararın onanmasına karar verilmiş, Danıştay Ondördüncü Dairesi'nin 29/01/2014 tarihli ve E:2013/7951, K:2014/1104 sayılı kararı ile karar düzeltme istemi reddedilerek, karar kesinleşmiştir. Yine, davaya konu alanda kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan kısmındaki duvar, havuz, şemsiye/gölgelik büfe gibi kalıcı yapıların yıkımına ve idari para cezası verilmesine dair Çolaklı Belediye Başkanlığı Encümeninin … tarihli ve … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davada, … İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararı ile ''yıkıma konu müştemilatın kıyı dahilinde kaldığı ve dava konusu kıyı kenar çizgisiyle ilgili yargı kararları açısından, müştemilatın bulunduğu yerin ihtilaflı bölgeyle bir ilgisinin bulunmadığı; dava konusu olmakla beraber halen yürürlükte olan kıyı kenar çizgisi esas alındığında, yapı tatil zaptında tespit edilen aykırılıkların kıyı bandında kaldığnın görüldüğü, bu bakımdan, mutlak yapılaşma yasağı bulunan kıyıda inşa edilen duvar, büfe, güneşlik vb. eklentilerin yıkılmasına ve idari para cezası verilmesine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, para cezasının hesaplanmasına dair itirazların da, yapı sınıfı tespiti ve hesap kriterleri açısından yerinde görülmediği'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar Dairemizin 23/03/2021 tarihli ve E:2019/15196, K.2021/4350 sayılı kararı ile onanmıştır.
Uyuşmazlıkta; davaya konu alana ilişkin 14.04.2011 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisinin iptali istemi ile açılan davanın ... İdare Mahkemesi'nin … tarihli ve E: …, K: … sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu kararın Danıştay Altıncı Dairesi'nin 03/11/2020 tarihli ve E:2019/10509, K:2020/10232 sayılı kararı ile onanmış olması, 2009 tarihinde yapılan Ankara Üniversitesi Eğitim - Dinlenme Tesis Alanı ve Yakın Çevresi 1/5000 ve 1/1000 plan değişikliğinin iptali istemi ile açılan davada verilen ret kararının bozulmasına ilişkin Danıştay Altıncı Dairesi'nin 20/11/2017 tarihli ve E:2013/1868, K:2017/9501 sayılı kararındaki bozma gerekçesi ve davaya konu yıkımın dayanağı olan … tarihli ve … sayılı Çolaklı Belediye Encümeni kararının iptaline dair verilen Mahkeme kararının değişik gerekçe ile onanmasına dair Danıştay Ondördüncü Dairesi'nin 29/03/2013 tarihli ve E:2011/14953, K:2013/2295 sayılı kararındaki, işlemin esasına değil, şekline ilişkin eksikliklere vurgu yapılan değişik gerekçe ile yine aynı yapıların konu olduğu Çolaklı Belediye Encümeninin … tarihli ve … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davada verilen ve Dairemizce de onanan ret kararı dikkate alındığında, ayrıca dava konusu olmakla birlikte halen yürürlükte bulunan 14.04.2011 onay tarihli kıyı kenar çizgisi esas alındığında, yıkıma konu yapıların kıyı dahilinde kaldığı, mutlak yapılaşma yasağı bulunan kıyıda inşa edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; gerek yıkım tarihinde geçerli olan imar planına ve kıyı kenar çizgisine gerekse de yıkım tarihinden sonra Mahkeme kararları sonucu oluşan hukuki duruma göre, ruhsata bağlanabilme imkanı bulunmayan yerde yapılan yapıların yıkımında hukuka aykırılık bulunmamakta olup, davalı idarenin hukuka uygun bulunan yıkım eylemi nedeniyle tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı sonucuna varıldığından, tazminat isteminin kabulüne dair temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin, … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 23/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.