Esas No: 2017/4096
Karar No: 2021/1481
Karar Tarihi: 23.03.2021
Danıştay 3. Daire 2017/4096 Esas 2021/1481 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/4096
Karar No : 2021/1481
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI): ... Malmüdürlüğü
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kaçak akaryakıt organizasyonu dahilinde oluşan adi ortaklıktan payına düşen ticari kazancını kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolunda saptamaları içeren vergi tekniği raporu esas alınarak düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2012 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile aynı yılın tüm dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ... esas numarasıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunca hazırlanan "akaryakıt kaçakçılığının ekonomiye, insan ve çevre sağlığına verdiği zararın araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi"ne ilişkin raporda yer verilen hususlara uygun tespitleri içeren vergi tekniği raporuyla hileli akaryakıt satışı yapıldığı ve bu satışlardan elde edilen kazancın kayıt ve beyan dışı bırakıldığının ortaya konulduğu, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık olan kişilerin ifadeleri ve banka hesap hareketleriyle davacının sözü edilen organizasyon içinde bulunduğunun somut olarak tespit edilmesi karşısında, bahsi geçen adi ortaklığın görünür ortaklarından biri olduğu, aralarında yakın akrabalık ilişkisi bulunan diğer ortaklar ile birlikte organizasyonun içinde yer aldığı, bu kapsamda kaçak akaryakıt organizasyonu içerisinde yasa dışı yollardan gelir elde ettiği ve bu durumun izlenmesini engellemek için kurulan paravan şirketler üzerinden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi kapsamında muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği sonucuna ulaşıldığı, matrah belirlenirken kaçak akaryakıt gelirinin paravan yedi firmanın Ba-Bs formlarındaki beyanları üzerinden hesaplandığı, yıllara göre motorinin ortalama litre satış fiyatının saptandığı, organizasyon yöneticileri hem dağıtıcı hem de şube gibi faaliyet gösterdiklerinden dağıtıcı ve bayi kâr paylarının toplam olarak esas alındığı ve davacının organizasyon içindeki payının göz önünde bulundurulduğu dikkate alındığında yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu ancak, mahsup süresi geçen geçici verginin aranmayacağı ve yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olan geçici vergi üzerinden bir kat vergi ziyaı cezası kesilebileceği gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi yönünden dava reddedilmiş, geçici vergi kaldırılmış, geçici vergi üzerinden üç kat kesilen vergi ziyaı cezası ise bir kata indirilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Paravan olduğu iddia edilen firmaların bu amaçla kurulduklarına ilişkin somut tespit yapılmadığı, sözü edilen firmalardan olan ... Limited Şirketi hakkında sahte fatura düzenlediğine dair bir rapor bulunmadığı, İbrahim ...'in ...'a para göndermesine sebebiyle inceleme olmasına karşın para transferleri ve aralarındaki ilişkinin araştırılmadığı, vergi tekniği raporundaki tarhiyatın kesinleşmesi halinde daha önce paravan şirketler adına yapılan tarhiyatların terkin edilmesi gerekeceği yolundaki değerlendirmenin aslında iddiaların gerçek durumu yansıtmadığını gösterdiği, mükerrer vergilendirmeye yol açıldığı, adi ortaklıktaki paylar göz ardı edilerek eşit pay şeklinde dağıtım yapıldığı, ... hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda kaçak akaryakıt imalinden bahsedilmediği, incelemede ortaya konulan şematik anlatımların yanıltıcı olduğu, adi ortaklıktaki kişi ve şirketlerin banka hesaplarının irdelenmediği, hesapları kullanıldığı iddia edilen ..., ... ve ... haricinde diğer ilgili şahıs ve kişilerin ifadesine başvurulmadığı, paravan olduğu iddia edilen firmalarla bağının somut olarak ortaya konulmadığı, tamamen eksik inceleme ve varsayım yoluyla cezalı vergi salındığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri sözü edilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.