Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8149 Esas 2019/5318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8149
Karar No: 2019/5318
Karar Tarihi: 12.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8149 Esas 2019/5318 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı şirket, müvekkili şirketin hakedişinden kesilen 8.100 TL'nin davalıdan istirdadını talep etmiştir. Ancak mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı taraf mahkeme kararını temyiz etmiş, ancak temyiz itirazları kabul edilerek hüküm davalı yararına bozulmuştur.
Kanun maddeleri: İİK (İcra ve İflas Kanunu)
23. Hukuk Dairesi         2016/8149 E.  ,  2019/5318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, yetkisiz Van Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde,dava dışı işçi Nermin Gök tarafından işçi alacakları nedeniyle açılan davada ... 3.İş Mahkemesinin 2011/28-2012/235 sayılı dosyasında müvekkili şirket ve davalı kurum aleyhine müştereken ve müteselsilen tazminat ödenmesine karar verildiğini, kararın davalı tarafından temyiz edildiğini ve icranın geri bırakılması için 8.100,00 TL teminat yatırıldığını, ancak dava dışı alacaklı işçi tarafından teminat tutarının çekilmesi üzerine müvekkili şirketin hakedişinden 8.100,00 TL kesinti yapıldığını, kararın müşterek/müteselsil şekilde verildiğini, müvekkiline sorumluluğu oranında rücu yapılması gerekirken bu miktarın müvekkilinin hakedişinden kesinti yapılmasının hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, 8.100,00 TL"nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; öncelikle yetki ve zamanaşımı itirazlarının kabulüne, müvekkili kurum ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme doğrultusunda davacı şirketin güvenlik hizmeti işi satın alındığını, genel şartnamenin 6.bölümünde belirlendiği üzere müvekkili kurumun çalışan personele ilişkin sorumluluğu bulunmadığını,Yargıtay"ın emsal kararlarına göre kurumların teminatları iade etmeme hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine göre çalıştırılan personellere ödenecek tazminatlardan yüklenici davacı şirketin sorumlu olacağı, ancak söz konusu tazminatlardan sorumluluk hali, ... 3.İş Mahkemesinin 2011/128-2012/235 sayılı dosyasının kesinleşmesinden sonra mümkün olacağından, davalı tarafından dosya henüz kesinleşmeden davacı hakedişinden kesinti yapılmasının doğru olmadığı, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi uyarınca davacı hak edişinden yapılan kesintinin tahsili istemine ilişkindir.
    İİK uyarınca konusu para olan ilamların kesinleşmeden infazı mümkündür. Bu nedenle kesinleşmeden ödenen ilam karşılığının davalı tarafından asıl sorumlunun hakedişinden kesilmesi de bu bağlamda mümkündür. Kaldı ki uyuşmazlığa konu kesintinin dayanağı ilamın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nce 23.06.2014 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava açıldığı tarihte davalının İİK hükümleri uyarınca ödeme yaptığı sabit olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.