10. Hukuk Dairesi 2015/4667 E. , 2015/14621 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Davacı, 28.03.2006 – 31.12.2012 tarihleri arasında yurtdışında geçen hizmetlerini 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma hakkı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davacının vatandaşlıktan çıkmadan önce yurtdışında geçen 3201 sayılı Kanun kapsamındaki çalışma sürelerini borçlanabileceğinin tespitine dair hüküm kurularak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır.
Somut olayda, İçişleri Bakanlığının 08.06.2010 tarihli kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilen ve çıkma belgesini teslim aldığı 06.09.2010 tarihinde vatandaşlığı kaybeden davacının, dava dilekçesinde istemini, 28.03.2006 – 31.12.2012 tarihleri arasındaki döneme hasrettiği gözetildiğinde, davacının Türk vatandaşı olarak yurtdışındaki hizmetlerinden 28.03.2006 ila vatandaşlıktan çıkış tarihi olan 06.09.2010 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan, 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme uyarınca) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Hüküm fıkrasının (1) numaralı paragrafı ve (1) numaralı bendi tamamen silinerek, yerine, “1 – Davanın Kısmen Kabulü ile; Davacının, Türk vatandaşlığını kaybetmeden önceki, 28.03.2006 – 06.09.2010 tarihleri arasında yurtdışında geçen hizmetlerini 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” cümlesinin yazılmasına,
2 – Hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin sonuna, “Davalı Kurum kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereği taktiren 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,” cümlesinin eklenmesine,
3 – Hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinin silinerek, yerine, “Davacının yaptığı 18,00 TL tebligat ve 8,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 26,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 19,50 TL’sinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.