Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17715
Karar No: 2020/5452
Karar Tarihi: 25.09.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/17715 Esas 2020/5452 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan ortaklığın giderilmesine ilişkin davada davalılar hakkında verilen karar temyiz edildi. Kararda, Tebligat Kanunu'nun gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili iki aşamalı yol benimsendiği, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamayacağı ve öncelikle bilinen veya gösterilen en son adrese normal bir şekilde tebligat yapılması gerektiği belirtildi. Eğer muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, davalıların ölmüş olmaları sebebiyle yasal mirasçılarının belirlenerek, gerekçeli kararın tebliğinin yapılması gerektiği vurgulandı. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinde, tebligat yapılabilmesi için mahkemece aynı adrese usulüne uygun olarak en azından bir kere tebliğ yapılabilmiş ve muhatabın adres kayıt sisteminde herhangi bir adresinin de bulunmaması gerektiği belirtildi. Ayrıca, muhatabın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya tebligat çıkartılması Anayasa'nın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesine ve Te
14. Hukuk Dairesi         2016/17715 E.  ,  2020/5452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle, mahkemece aynı adrese usulüne uygun olarak en azından bir kere tebliğ yapılabilmiş olması gerekir. Bu şarta ilave olarak muhatabın adres kayıt sisteminde herhangi bir adresinin de bulunmaması gerekir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    1) Gerekçeli karar, davalı ..."ın adres kayıt sisteminde yer alan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre doğrudan tebliğ edilmiş ise de, muhatabın bilinen en son adresine tebligat çıkarılarak bu adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilmek suretiyle tebligatın buraya yapılacağına ilişkin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri gözardı edilerek, davalının ilk seferde adres kayıt sisteminde yer alan adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre yapılan bu tebligat usulüne uygun değildir.
    Öte yandan, gerekçeli karar, davalı ..."ya TK"nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, davalının bilinen en son adresine TK"nun 10. maddesine göre yapılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine mahkemece, adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunup bulunmadığı araştırılarak bu adresine TK"nun 21. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken, adı geçen davalının bilinen en son adresine doğrudan TK"nun 35. maddesine göre yapılan bu tebligatın da usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
    2) Ayrıca, davalılar ... ve ..."ın nüfus kayıtlarına göre hüküm tarihinden sonra öldükleri anlaşıldığından, mirasçılık belgelerinin ilgililerinden temin edilerek yasal mirasçılarına ve davalılar ... ile ..."ya 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin dolması da beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 25.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi