Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/26473 Esas 2018/18806 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/26473
Karar No: 2018/18806
Karar Tarihi: 02.11.2018

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/26473 Esas 2018/18806 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2014/26473 E.  ,  2018/18806 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde, bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişinin altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilerek tehdit suçunun temel şekli düzenlenmiştir Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
    Somut olayda; iddianame içeriği ve yerel Mahkemenin kabulüne göre, sanığın kendisini tedavi eden hekim olan katılana tartışma esnasında söylediği, “doktorlar öldürülmeyi de dövülmeyi de hak ediyorlar” şeklindeki sözlerinin tanıklarca doğrulanması, yerel Mahkemece de sanığın söz konusu sözleri söylediği kabul edilmesine rağmen, sanığın katılana söylediği kabul edilen “doktorlar öldürülmeyi de dövülmeyi de hak ediyorlar” şeklindeki sözlerinin TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.