Esas No: 2021/13399
Karar No: 2022/3378
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13399 Esas 2022/3378 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/13399 E. , 2022/3378 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün bir kısım davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında, Çınar İlçesi Çakırkaya/... Mahallesi çalışma alanında bulunan 230 parsel sayılı 469.125,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, irsen intikal, harici pay devri ve ifraz nedeni ile tutanakta gösterilen payları oranında ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir.
İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı Hazine, tapu kayıt miktar fazlasının Hazineye ait olduğunu ileri sürerek; ... ve müşterekleri ise ayrı tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır.
Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı Hazinenin davasının kabulüne, diğer davacıların davasının reddine, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, tespite esas tapu kaydının miktarı 119.500,00 m2 olup, Çınar Asliye Hukuk Mahkemesinin 1952/41 Esas, 1952/63 Karar sayılı mesaha tezyidi davası sonucunda miktarı artırılmakla birlikte, bu davada Hazine taraf olmadığından, hükmün Hazine yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı, diğer taraftan kadastro tespiti sırasında da miktarından fazla şekilde 411 ilâ 417 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğü gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmaza uygulanan ve davalı tarafın dayandığı tapu kaydı çekişmeli taşınmaza komşu 228 ve 229 parsel sayılı taşınmazlara da revizyon görmüş olup, dosya kapsamından 228 ve 229 parsel sayılı taşınmazların da önceki tarihli birleştirme nedeni ile eldeki davada dava konusu iken bilahare dosyadan tefrik edildikleri anlaşılmaktadır. Temyiz aşamasında dosyaya gönderilen Diyarbakır Kadastro Mahkemesinin 26.6.2018 tarihli yazısına ekli belgelerden, çekişmeli 228 parsel sayılı taşınmaza eldeki dosya davacıları ... ve müşterekleri tarafından eldeki dosyada dayandıkları tapu kaydına dayalı olarak dava açıldığı, yargılama sırasında ise Hazine tarafından kayıt miktar fazlasının adına tescili istemiyle davaya katılındığı ve Diyarbakır Kadastro Mahkemesinin 2013/23 Esas, 2017/22 Karar sayılı kararı ile verilen hükmün İstinaf Mahkemesince kaldırıldığı ve iş bu dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın tespitine esas tapu kaydının revizyon gördüğü diğer taşınmazın da aynı iddiayı ihtiva eder şekilde başka dosyada davalı olduğunun anlaşılmasına göre, bu davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğer davanın sonucunu etkileyebileceğinin kabulü gerekir. Dolayısı ile davalar arasında fiili ve hukuki irtibatın varlığı kabul edilip, anılan dava dosyalarının 6100 sayılı HMK’nin 166. maddesi hükmü gereğince birleştirilmesi ve birlikte sonuca bağlanması zorunludur. Bu hukuksal olgu davada sağlıklı bir sonuca varmanın temel koşulu olduğu gibi usul ekonomisine de uygundur.
Hal böyle olunca, öncelikle, çekişmeli taşınmazın tespitine esas olup, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmazlardan 229 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın akıbeti de araştırılmalı, iş bu taşınmaza ilişkin dava dosyasında karar verilip, bu karar kesinleşmiş ise sözü edilen dava dosyası, dosya arasına alınmalı, aksi halde çekişmeli 230 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava ile 228 ve 229 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava dosyalarının birleştirilmesi gereği üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, kabule göre de, çekişmeli taşınmazın tespitine esas tapu kaydı 411 ilâ 417 parsel sayılı taşınmazlara revizyon görmediği halde, aksi değerlendirmeye dayalı olarak tapu miktarının bu taşınmazlardan edinildiği şeklindeki gerekçe ile ret kararı verilmesi de isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.